Sağlık ve Bilişimde Objektif Haber

  English

Bilecik Devlet Hastanesi

Taşı Mermer,
Toprağı Fayans,
Yaprağı İpek,
Yaşanacak Bir İlimiz; Bilecik

           Yılda yüzyirmi bin civarında hastanın tedavi gördüğü Bilecik Devlet Hastanesi’nin hedeflerinin başında, ISO 2001 Belgesi alabilmekle birlikte daha iyi ve süratli hizmet sunabilmek için Tam Otomasyon’a geçmek geliyor. Hastanede Çözüm Bilgisayar'ın programlarını kullandıklarını ifade eden başhekim Yardımcısı Uzm. Dr. Adile Aktaş, Tam Otomasyon’a geçildiği takdirde bölgenin en iyi hizmet veren hastanesi olacaklarını söyledi.

           Doğa güzelliğinin ötesinde tarihi geçmişi ile tanınan Bilecik ilinde yüz on sekiz yatakla hizmet vermeye çalışılan hastane tüm imkansızlıklara rağmen hastalara çözüm üretmeye devam ediyor. Yılda 120 bin civarında hastanın tedavi gördüğü hastanede, hedeflerin başında Tam Otomasyon Sistemi’ne geçerek daha iyi hizmet sunmak geliyor. Kısmen iç otomasyon sisteminin olduğu hastanede Çözüm Bilgisayarın programları kullanılıyor. Başta başhekim yardımcıları olmak üzere hastanenin idari sorumluları ile hastanenin işleyişi ve gelecekteki hedeflerini konuştuk.

           Başhekim yardımcılarından Uzm. Dr. Adile Aktaş, hastanenin bugün kapasitesinin üzerinde hizmet verdiğini ifade ederek tüm olumsuzluklara karşın en iyi hizmeti sunmaya çalıştıklarını söyledi. Biyokimya Uzmanı olan Aktaş, yaklaşık 10 aydır çalıştığı Bilecik Devlet Hastanesi'nde tüm sağlık personelinin özveri ile çalıştığını belirterek, “Bir çok devlet hastanesi gibi bizim de eksikliklerimiz var. Fakat biz bu eksikliklere rağmen elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Fiziki yapımızın yetersizliğine karşın en önemli sorunlarımızdan biri tam otomasyona geçemeyişimiz. Bugün Çözüm Bilgisayar’ın programlarını kullanarak kendi iç birimlerimizde büyük kolaylıklar yaşamımıza rağmen, Tam Otomasyon’a geçtiğimizde, insanlarımıza çok daha iyi ve çok daha hızlı hizmet sunma şansını yakalayacağız” dedi.

           Daha önceden çalıştığı hastanede Tam Otomasyon sistemi olduğu için, otomasyonun kazanımlarını bildiğini anlatan Aktaş şunları söyledi; “Bugün laboratuarımızda Çözüm Programı ile çok daha iyi şeyler yapabiliyoruz. Fakat bu işlemleri sadece kendi birimimizde görebiliyoruz. Yani tetkiklerin sonuçlarını program sayesinde ekranımızda görüp çok kısa bir sürede değerlerini ve sonuçlarını alarak dökümünü yapabiliyoruz. Ama Tam Otomasyon Sistemi’miz olmadığı için diğer birimlere bunları bilgisayar sistemi ile göndermek yerine, maalesef yine elden dokümanla gönderebiliyoruz. Daha önceden çalıştığım hastanede, çıkan tüm sonuçlar ve dokümanlar, otomasyon sayesinde gerek hekimin bilgisayarına, gerek polikliniklere, en önemlisi de hasta servislerine hızlı bir şekilde aktarıyordu.”

           Aktaş, kullandıkları Çözüm Programları’nın kendi iç işleyişlerini kolaylaştırdığı gibi, Tam Otomasyon Sistemi’ne de açık olduğunu vurgulayarak, temel hedeflerinin başında, bölge insanına en iyi hizmeti en hızlı şekilde sunabilmek için Tam Otomasyona geçmek olduğunu ifade etti. Başhekim yardımcılarından Uzm. Dr. İsmail Vural ise, Otomasyon Sistemi’nin bugün hastaneler için vazgeçilmez bir unsur olduğunu vurgulayarak, “Eğer bir hastane daha verimli çalışmak, en önemlisi de maddi kazanım kadar zaman kazancını da en üst seviyeye çıkartmak istiyorsa mutlaka Otomasyon Sistemini bünyesine dahil etmek zorunda. Bugün hastanemizde bulunan ve çok sınırlı olan (kısmi diyebileceğimiz) Otomasyon Sistemi’nin işlerimizdeki kazanımlarının çokluğunu görünce, otomasyonun 'olmazsa olmaz' ve 'vazgeçilemez' olduğunu çok daha iyi anlıyor ve görüyoruz” dedi. Vural, Çözüm Programları ile yüklerinin de hafiflediğini belirterek şunları söyledi; “Bugün tüm hastane çalışanları olarak özveriyle bir şeyler yapmaya, insanlarımıza hizmet sunmaya çalışıyoruz. İnanıyorum ki Tam Otomasyona geçtiğimizde çok daha güzel şeyler yapacağız. Hem hastalarımız çok daha iyi ve hızlı tedavi görecekler, hem hekimlerimiz çok daha verimli çalışacaklar” Hastanenin en önemli birimlerinin başında gelen Eczanede de Çözüm Programının kullanıldığını ifade eden Baş Eczacı Hatice Yılmaz, program sayesinde işlerinin kolaylaştığını söyledi.

           Yılmaz, sadece iç birimde program kullanılması nedeniyle programın gerçek işlevinin faydalarından yararlanamadıklarını belirteyılında kurulan hastanemizin o zamanki ismi “Memleket Hastanesi” olarak kurulmuş ve 15 yatakla hizmete açılmış. Bölgenin coğrafi şartları nedeniyle sürekli büyüyen hastanemiz, 1954 yılında Sağlık Bakanlığı'na devredilmiş ve bugünki ismini almış. 1957 yılında büyütülen hastanemiz, 50 yatak kapasitesine, 1960'lı yıllarda 70 yatak kapasitesine, 1970'li yıllarda 100 yatak kapasitesine ulaşmış. 1994 yılında Genel Sağlık Sistemleri Projesi kapsamına alınan hastanemiz, yeniden yapılandırılarak ve bir çok eksiği giderilerek 118 yataklı bir hastane düzenine ulaştı” dedi. Finansal açıdan yaşanan yetersizlikler nedeniyle birçok tıbbi cihazın yenilenemediği gibi fiziki yetersizliklerin de bulunduğunu belirten Ünsal, imkansızlıklara karşın tüm hastane çalışanlarının fedakarca çalıştığını söyledi. Ünsal, hastanede bulunan Çözüm Programları ile bir çok idari işi daha kısa bir sürede çözüme ulaştırdıklarını ifade ederek, “Ama esas hedefimiz; Çözüm Bilgisayar ile Tam Otomasyon’a geçmek. O zaman biz idarecilerin de işi çok daha kolaylaşacak. Fakat şu andaki maddi yetersizlik nedeniyle bunu sağlamamız zor. Çünkü ayrılan ödeneklerimiz çok az ve bunları tıbbi cihazlarımızın yenilenmesinde kullanmaya çalışıyoruz” dedi.

           “Çözüm ile çözüm daha kolay”

           Hastanenin Bilgi İşlem Merkezi Sorumlusu Necati Yılmaz ise, hastanenin kısmen de olsa Otomasyon Sistemi’ne geçmesinde en büyük katkıyı Çözüm Bilgisayar’ın sunduğunu belirterek, hastanedeki sistemi anlattı. 2000 yılının başında hastaneye sınırlı sayıda kullanıcı aldıklarını ve MsDos programlarıyla çalışmaya başladıklarını ifade eden Yılmaz, 2001 yılında Çözüm Bilgisayar ile tanıştıklarını vurgulayarak, “Programlarımız yetersiz kaldığı için nasıl geliştirebiliriz diye düşünüyorduk. Çokça ismini duyduğumuz Çözüm Bilgisayar ile iletişime geçerek,onlarla çalışmaya karar verdik. Şimdi bu kararımızın ne kadar da doğru olduğunu görüyoruz” dedi.

           Bilgi işlem sorumlusu olarak, hastanede kullanılmakta olan tüm bilgisayarların en iyi düzeyde ve en verimli şekilde çalışmasını sağlamak olduğunu ifade eden Yılmaz, bilgisayar dünyasının tüm kolaylıklarını kullanarak hastanenin hizmetine sunmaya çalıştıklarını söyledi.

           Yılmaz, 'Bilgi İşlem Merkezi’ nin hastanenin temel taşlarından biri olduğunu belirterek, şunları söyledi, “İyi bir hastane işletmeciliğinin başında; kaliteli ve çözüme yönelik hizmet sunma anlayışı geliyor. Bu anlayışın en iyi şekilde pratiğe aktarılması da hastanede ciddi bir Otomasyon Sistemi kurulmasından geçiyor. Otomasyon sistemi ile sadece bugüne yönelik bir çözüm üretmekten öte çözümleri yarına taşımak gerekli. Bu gün gerek teknoloji çağı gerekse bilgi çağı o kadar hızlı ilerliyor ve gelişiyor ki, dün yakaladığınızı veya kullandığınızı zannettiğiniz bilgi ve teknolojiler bugün geride kalmış oluyor. Bu hıza yetişmek çok zor. Hele söz konusu olan insan hayatı, insan sağlığı olduğunda saatler bile o kadar çok önemli ki, dünkü teknolojiniz ve bilginiz yeterli kalmıyor olabilir. Bu nedenle sürekli kendimizi yenilemek ve bu hıza ortak olmak zorundayız. Bu nedenle Hastane Otomasyonları çok önemli. Otomasyon sayesinde en büyük kazancımız 'zaman' olacağı gibi güncellenmekte olan ve sürekli kendini yenileyen 'bilgi' dağarcığımızda olacaktır. Bu kazanımlarla insan sağsağlığına ve hayatına daha iyi hizmet etme şansını yakalayacağımızı çok iyi biliyoruz. Ben inanıyorum ki biz Çözüm Bilgisayar ile bu hıza yetişecek ve daha verimli olacağız.”

           Yılmaz 2002 yılının Mart ayında Çözümle birlikte çalışmaya başladıklarını belirterek, ilk başlarda programa alışmakta zorlanmalarına karşın, programı tanıdıkça sorunların kısa sürede aşıldığını söyledi. Hastanede 'Sıramatik' servisi ile hastalara hizmet verdiklerini anlatan Yılmaz, “Başta Hasta Kabul olmak üzere, Eczana, İhale ve Satın Alma, Ayniyat, Muhasebe olmak üzere 10 kullanıcı ile Çözüm Programları’nı kullanıyoruz. Temel sorunumuz kalifiye elemanımız olmadığından dolayı, programı kullanmakta zorlanmamızdan geliyor. Bu konuda da Çözüm Bilgisayar destek vererek sorunları kısa bir sürede aşmamızı sağlıyor. Programları kullandığımız birimlerimizde, işlerimiz hem çok hızlandı hem de birimlerimizdeki işlemlerde ortaya çıkacak olan hata oranlarını en az seviyeye indirdik. Önceden haftalar alan işle şimdi günlük zaman içinde yapılmaya başlandı. En önemli kazançları mızdan biri de kırtasiye harcamalarının minimum seviye ye inmesi.” dedi

           Tam Otomasyon Sistemi olmadığı için hastane içi hizmetlerde yeterince verimli olmadıklarını belirten Yılmaz şunları söyledi, “Çok zor şartlarda ve sınırlı imkanlarla hizmet vermeye çalışıyoruz. Ve en önemlisi de elimizdeki imkanları en iyi şekilde kullanmaya çalışmak. Bugün Tam Otomasyon Sistemi’ne geçemememize rağmen, elimizdeki programları doğru kullandığımızda ne kadar verimli olduğumuzu görebiliyoruz. Bunda başta programların kolay kullanılabilir ve pratik olmasından kaynaklandığını söyleye biliriz. Bu kolaylıkları hastalarımız da görüyor ve bundan memnun olduklarını dile getiriyorlar. Bu da bizi mutlu ediyor.”

           Yılmaz Tam Otomasyon Sistemi’ne geçmeyi çok istediklerini, maddi yetersizlikler nedeniyle bu projenin çok zaman alacağını bildiklerini söyledi.

           Yılmaz, “Esas hedefimiz Tam Otomasyon’a geçmek. O zaman ne kadar çok verimli olacağımızı ve Tam Otomasyon’la bölge hastanesi sıfatı daha kazanacağımız biliyoruz. Bilgi ve teknoloji çağına yol aldığımız bir bir dönemde Tam Otomasyon Sisteminin hastaneler için vazgeçilemez olduğunu çok iyi biliyoruz. Ama biz Çözüm Bilgisayar ile bunu da başaracağımızı biliyoruz. Bugün kısmen de olsa Çözüm ile çözümün daha kolay olduğunu gördük. Eğer biz donanımsal sıkıntılarımızı aşar ve Tam Otomasyon’a geçersek o zaman her şey çok daha güzel olacak” dedi. Hedeflerinin arasında Telefonla Randevu Sistemi ile en iyi hizmeti sunmaya çalıştıklarını söyledi.

           Hastane Müdür Yardımcısı Nazif Bulu'da, her geçen gün gelişmekte olan Bilecik'in ihtiyacına cevap vermek için ellerinden geleni yapmaya çalıştıklarını belirterek, “Donanım eksikliğimiz nedeniyle bir çok alanda aksadığımızı biliyoruz. Bugün donanım noktasında ihtiyaçlarımızı gidermek zorundayız. Ama temel sorun kaynak bulamamak ve ayrılan ödeneklerin yetersizliği. Otomasyon Sistemi’nin, biz idarecilerden, hekimlere, hastalardan en alttaki hastane çalışanlarına kadar bir çok kolaylıklar getireceğini çok iyi biliyoruz. Şu anda kulandığımız programlar bile işimizi fazlasıyla kolaylaştırmış durumda. Tam Otomasyonla herkesin daha sağlıklı hizmet sunacağını, en önemlisi de Bilecik'in bundan büyük kazanç sağlayacağını biliyoruz. Hastalarımız daha sağlıklı tedavilerini olabilecek, hekimlerimiz çok daha verimli olarak hastalarıyla ilgilenebilecek. Ve biz idareciler de işleri daha iyi ve çok daha hızlı yapma imkanı bulacağız” dedi.

           Bulu, hastanede yirmi üç uzman, on beş pratisyen, beş diş teknisyeni olmak üzere, hemşiresinden hizmetlisine kadar toplam ikiyüz altı sağlık çalışanının özveriyle hizmet verdiğini vurgulayarak şunları söyledi;

           “Tam Otomasyon ile tüm sağlık çalışanları olarak yükümüzün daha çok hafifleyeceğini, böylelikle sorunsuzca işimizi daha iyi yapıp insanlara daha iyi hizmet sunacağımızı biliyoruz. Ayrıca Tam Otomasyon Sistemi ile kendimizi geliştirme şansı da yakalamış olacağız. ”

           “Günümüzde Otomasyon Sistemi’ni kullanmadan hızla artan iş ve işlem yüküne çözüm getirmek mümkün değildir. Ancak Otomasyon ayrı-ayrı uygulamaları değil bir bütünlüğü içermelidir. Yapılan her işlemin başka bir modülde karşılığı olmalıdır. Bu nedenle otomasyondan kastımız Tam Otomasyon’u içeren çözümlerdir.

(14.05.2003)