Sağlık ve Bilişimde Objektif Haber

  English

T.C. Sağlık Bakanlığı Alanya Devlet Hastanesi

Alanya, Antik çağlarda korsanlara, Bizans döneminde derebeylerine ev sahipliği yapmış ve nihayet Anadolu Selçukluları döneminde de başkentliğe yükselmiş ender güzellikteki tarihi bir şehirdir. Alanya antik çağda Pamfilya ile Kilikya arasında yer almıştır. Herodot'a göre bu bölgenin insanları Truva savaşı sonrası Anadolu'ya dağılan insanların soyundan gelir.

Yapılan araştırmalarda (Kadıini Mağarası-1957) ilk yerleşimin günümüzden 20 bin yıl öncesine üst paleotik döneme kadar uzandığı anlaşılmıştır. Tarihte bilinen ilk adı Coracesium'dur. MÖ 4. yüzyılda Persler'in istilası altındadır. Daha sonra korsanların barınağı olmuştur. MÖ 139 yılında Seleki kralı kenti istila etse de korsanların barınağı olmaktan kurtulamamıştır. MÖ 65 yılında Romalı komutan Magnus Pompeius tarafından Roma İmparatorluğu topraklarına katılan şehir, Roma'nın çöküşü ile Bizans döneminde adı da “güzel dağ” anlamında Kalonoros olur.

Kent, 1221 yılında Anadolu Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat tarafından ele geçirilmiştir. Alaaddin Keykubat döneminde şehir en parlak günlerini yaşar. Bugünkü kale, tersane ve hala ayakta duran yapıların birçoğu o dönemdendir. Cumhuriyet döneminde Mustafa Kemal’in emri ile Alanya adını alır. 1980'li yıllarda başlayan turizm atılımı sayesinde şehir, bugünkü halini almıştır. Adını da bu turizm cenneti, güzel şehirden alan Alanya Devlet Hastanesi, Hastane yöneticisi ve Başhekim Op. Dr. İsmail Başaran ile bir söyleşi gerçekleştirdik.

Biraz kendinizden ve hastanenizden bahsedebilir misiniz?

Çocuk cerrahisi uzmanıyım, 2004 yılından buyana bu hastanede başhekimim ve son 4 aydır da hastane yöneticisi olarak görev yapmaktayım. Hastanemiz 225 yataklı olup, günlük 4000 civarında hastaya hizmet vermekte. Kendi ilçemizin dışında Gazipaşa, Anamur gibi yakın ilçelerden de  hastalara bakıyoruz. Alanya'nın coğrafi konumundan dolayı Türk hastalarımızın yanında yerleşik olarak yaşayan yaklaşık 30 bin yabancı vatandaşa da hizmet vermekteyiz. Alanya'nın 150 bin civarında turizm yatak kapasitesi var, özellikle de yaz dönemi %100 dolulukla geçmekte. Dolayısıyla Alanya'ya gelen 2 Milyon turistin sağlık sorununa da çözüm arıyoruz.

Hastaneniz aynı zamanda bir turizm hastanesi olduğundan dolayı, oldukça yoğun bir poliklinik sayısına sahip. Bu bağlamda Hastane Bilgi Yönetim Sistemlerinin işleyişe katkısından bahsedebilir misiniz?


Biz Türkiye'de ki Hastane Bilgi Yönetim Sistemini kullanan ilk hastanelerden biriyiz. Bildiğim kadarıyla ilk olarak Bursa'da bir hastane kullanılmaya başlamıştı bu sistemi ikinci olarak kullanan hastanelerden  birisiyiz. Dolayısıyla o zamanda bu işin farkındaydık. Zaten artık olmazsa olmaz bir konudur. Hastane Bilgi Yönetim Sistemleri olmadan yapabilmek mümkün değil, tabi ki bu yaşayan bir sistem, her gün gelişen ve her gün aranan bir sistem, dolayısıyla bu işin temel taşlarından bir tanesi diyebilirim.

İlk başlarda Windows tabanlı ve Delphi dediğimiz yazılımlarla başlamıştık, o zamanlar işler biraz daha lokalde yürüyordu. Fakat giderek bakanlığımızın merkezi depolama sistemine geçmesi ve Hastane Bilgi Yönetim Sisteminin kurum dışından da ulaşılabilir olması ihtiyacı, bizlere web tabanlı yazılım kullanılması gerekliliğini hissettirdi ve son bir buçuk yıldır web tabanlı Hastane Bilgi Yönetim Sistemi kullanıyoruz. Web tabanlı sistemi Bakanlığımız da önermektedir. Henüz zorunlu hale gelmemesine rağmen, bakanlığın bu yolda web tabanlı yazılımlara doğru gitmektedir.

Yeni nesil web tabanlı yazılımlar ile Windows tabanlı yazılımları karşılaştırır mısınız?

Web tabanlı yazılım ile diğerlerini kıyasladığımızda tabi ki web tabanlı yazılım derim. Evimizden de cep telefonumuzdan da rahatlıkla ulaşabileceğimiz, bilgilerin daha kolay aktarılabildiği bir sistem. Geçiş döneminde yeni bir sistem olmasının sıkıntıları olmadı değil ancak bu sıkıntıları kısa sürede aştık.

Yine bu sistemlerin beraberinde, mobil cihaz kullanan ilk hastanelerdeniz. Daha önceden Kağıtsız Hastane projemiz vardı ancak bunun mevzuat altyapısı oluşturulamadığı için kağıtsız hastaneye geçemedik. Şu anda servislerimizde normal masaüstü bilgisayarların yerine mobil cihazlarla da yazılımları kullanabiliyoruz.

Hastanenin geleceğe yönelik projelerinden bahsedebilir misiniz?

Hastanemizde geniş bir hasta kitlesine hizmet veriyoruz. Alanya, yaklaşık 30 bini yabancı olmak üzere 300 bin civarında nüfusa sahip. Yan nüfusla beraber bu rakam 600 binlere ulaşmakta. Bu nüfus, sürekli hareketli ve sağlık beklentisi yüksek bir nüfus. Dolayısıyla her gün daha yeni ve ulaşılabilir olmamız lazım. Bakanlığımız da bu doğrultuda gitmektedir. MHRS sisteminde hasta kabulü yapılması, yapılan işlemlerin hastanın ve doktorun evlerinden görebilmesi gibi. Bununla birlikte PACS sistemi de gelecekte daha iyi olmalıdır.

Alanya Devlet Hastanesi olarak 300 yataklı yeni bir inşaatımız var yeni konsepte göre inşallah orada daha uygun şartlarda hizmet vereceğiz.

Hastanenin Başhekim Yardımcısı Beyin Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Hasan Yetkin ile web tabanlı otomasyon sistemleri üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik.

Bir beyin cerrahi uzmanı olarak hastanenizden bahseder misiniz?


Öncelikle Alanya'nın benim kendi branşımdan dolayı bir özelliği var. Biliyorsunuz ki Alanya bir turizm cenneti ve  Türkiyede motosiklet kullanım oranı en yüksek yerleşim merkezlerinden biridir. Bundan dolayı da kafa travması ve genel vücut travması açısından son derece yoğun bir bölge olması nedeniyle kaliteli bir görüntüleme sistemi son derece önemli. Alanya'ya ilk geldiğim zamanlarda beyin cerrahisi bölümü vardı ancak tomografi yoktu. Bu kabul edilebilir bir şey değildi. Nitekim tomografi cihazını 2002 yılında aldık, bundan sonra da diğer görüntüleme sistemlerini dijitalize ettik. Daha önce PACS sistemi yoktu, ciddi  sıkıntı çekiyorduk. Çekilen filmler manuel olarak bize getiriliyor, biz inceliyor ve karar veriyorduk. Şimdi ise teşhis koyma açısından da işimiz son derece kolaylaştı, hasta daha tomografi ünitesinden çıkmadan, önümüzdeki ekrandan hastanın tedavisine yön vermeye başlıyoruz.

Kurumunuzda  eskiden Windows tabanlı bir sistem vardı ve şuanda web tabanlı bir otomasyon sistemi mevcut. Sizde bu süreçte bu işlerin başındaydınız. Web tabanlı sistemin artılarından bahseder misiniz?


Biz bu geçişi en ucuz atlatan hastanelerdeniz diyebilirim. Bizim şansımız tabi ki aynı yazılımın delphi tabanlısından web tabanlı yazılıma geçmiş olmak ve bu da bizim için çok büyük bir avantajdı. Bunu inkar edemeyiz. Biz öyle ya da böyle web tabanlı otomasyona geçmeyi planlıyorduk. Şayet başka bir firmayla olmuş olsa idi bu kadar rahat tolere edebileceğimizi zannetmiyorum.

Hastalarınızın tetkiklerine ve sonuçlarına kurum dışından bakıyor musunuz?

Ben beyin cerrahisi uzmanıyım ve  süre bizim için çok önemli. 15 yıldır Alanya Devlet Hastanesindeyim, bu sürenin de 11 yılını tek beyin cerrahi uzmanı olarak geçirdim. Alanya gibi büyük bir şehirde tek başıma bütün kafa travmalarına bakabilmem için günde 20 defa hastaneye gelmem gerekiyordu . Bunun dışında kurum olarak çok geniş bir çevreye hizmet vermekte olan bir hastaneyiz. Hal böyle olunca da neredeyse hastaneden ayrılmamam gerekir. Neticede ben bir insanım ve hayat akıyor. Yeni sistem sayesinde uzaktan oturduğum yerden hastanın tomografisini, filmlerini, tetkiklerini, klinik bulgularını anında görebildiğim zaman gelmemi gerektirmeyeceği kanaatine varabiliyorum. Bu da benim açımdan ciddi bir konfordur, hasta açısından da ciddi bir konfordur. Dediğim gibi hasta daha tomografi ünitesindeki cihazdan kaldırılmadan, sonuçları ekranımda görüyorum;  durumun aciliyetini hemşireyi telefonla arayarak geleceğimi bildiriyorum ve daha evden çıkmadan tedavi başlıyor. Bu gerçekten ciddi bir konfordur. Bunun dışında da dosyalarımızı oturduğumuz yerden evde, bahçede, ilçe dışında çok rahat bir şekilde doldurabiliyoruz, bunlarda çok ciddi avantajlardır.

Bir hastanın hastaneye gelişinden çıkışına kadar yaptığı işlemlerden kısaca bahseder misiniz?

Otomasyon hastanın hastaneye gelişinden tutun da ilaç almak için eczaneye gitmesine kadar tüm aşamalar için  gereklilik arz etmektedir. Hastamız hastaneye geldiğinde danışma veya sekretere müracaat eder. Hastanelerde genel olarak bir kayıt sistemi var. Buna göre, hasta hastaneye gelir kuyrukta çok sayıda hasta olmasına rağmen kayıt yapan yalnızca 2-3 kişi vardır. Ancak bu durum bizde bu şekilde değil.  Her grup polikliniğin bir kayıt ünitesi var. Bu üniteler sayesinde hasta her türlü müracaatını, danışma işlemini, hasta girişini, hasta kaydını, hasta yatışını, adli raporunu, sağlık raporunu  kolayca gerçekleştirebilir ve tüm hastane hizmetleri konusunda her türlü talebini grup sekreterlikleri kanalıyla elde edebilir. Daha sonra kayıt, sistem üzerinden hasta poliklinik ekranına düşer. Dokunmatik çağrı sistemimiz ve kapı üzerindeki numaratörler sayesinde hasta çağrılır, muayenesini olur ve ardından e-reçetesi oluşturulur. Hasta eczaneye gittiğinde, eczanede Alanya Devlet Hastanesinin sayfasındaki e-reçete sorgulama linkimiz ile ilaç sorgulaması yapılır. Bu sayede hastaya hastanede yazılı herhangi bir reçete verilmeksizin ismini veya TC kimlik numarasını söyleyerek eczaneden ilaçlarını alabilir.

Hastanenin Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Meliha Poyraz Çatal ile Sağlık Bakım Hizmetleri konulu bir söyleşi gerçekleştirdik.

Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

1972 yılında Ordu'da doğdum. 1990 yılında Ordu Sağlık Meslek Lisesinden 1995 yılında da Atatürk üniversitesi Hemşirelik Lisans bölümünden mezun oldum. 23 yıllık meslek sürecimde 1990 -1995 yılları arasında Erzurum Numune Hastanesinde çalıştım, 1995 yılından itibaren de 17 yıldır Alanya Devlet Hastanesinde çalışıyorum.

Ne kadar süredir yöneticilik görevini yürütüyorsunuz?

2004 yılından itibaren 9 yıl Alanya Devlet Hastanesi Başhemşiresi olarak çalıştım. Kamu Hastaneler Birliğine geçtikten sonra da 6 aydır Sağlık Bakım Hizmetleri müdürü olarak çalışıyorum.

Sağlık Bakım Hizmetlerinde HBYS kullanmanın sizce avantajları nelerdir?

HBYS kullanmanın Avantajları tabi ki oldukça fazla. Bir kere ''kayıt altına alınmamış iş yapılmamış iştir'' felsefesi ile yola çıkarsak yapılan hizmet ve hemşirelik girişimlerinin kayıt altına alınması ve veri tabanı oluşturularak arşivlenmesi bizim mesleğimiz ve hastalarımız için oldukça önemli.  

Tüm bu kayıtları yasal açıdan meslektaşlarımızı koruyan birer sigorta olarak değerlendirebiliriz. Bunun yanında hastayı da daha sonraki hastaneye müracaatlarında, bilgi eksikliğine dayalı ihmallere, tedavide gecikmelere karşı koruyan bir sistem olarak görülmelidir.

Mali açıdan bakacak olursak hastanın birçok bilgisine ulaşılması neticesinde doğru tanı ve doğru tedavi yöntemlerinin belirlenmesi için gereksiz tetkik vb işlemlerin yapılması önlenerek zaman kaybı yaşanmadan en kısa sürede tedavi sürecine geçilmesini sağlar. Ayrıca sistemden hastaya dair tüm kayıtların veri tabanında arşivlenmesi ile ve gerektiğinde HBYS programı ile ulaşılması neticesinde; teşhis tedavi sürecinde kullanılan bir sürü kağıt israfının önüne de geçilmektedir.

Bizler, kurum olarak yasal zorunluluk gerektirmeyen formların tamamını HBYS üzerinden kullanıyor ve böylece gereksiz kağıt tüketiminin de önüne geçiyoruz. Hedefimiz Kâğıtsız Hastane olarak hizmet vermek.


Hastanelerde HBYS kullanımının başka bir avantajına gelince elde edilen veriler ölçülüp analiz edilirse ancak değerli ve anlamlı olur. Yönetim olarak kurum çalışmalarını ve bazı risk belirlerken ve kalite indikatörlerimizi analiz ederken HBYS sistemini kullanarak doğru ve güvenilir sonuçlara ulaşabiliyoruz. Örneğin düşme risk skorları analiz edilirken ya da bası yarası oranları tespit edilirken HBYS sistemi üzerinden risk grubunu belirleyip gerekli analiz çalışmalarını yapabiliyoruz. Kâğıt üzerinde böyle bir çalışma için bir ekip belirlemek, daha fazla zaman ve emek harcamak demektir, elde edilen sonuçların güvenilirliği de tartışılır olacaktır.

Web tabanlı HBYS kullanmak yöneticiler içinde saha dışında veya kurum dışında uzaktan bağlantı sağlayarak gerekli değerlendirme ve denetimleri yapmak için büyük kolaylık sağlıyor. Yapılan kişi bazlı hizmet girişleri ile çalışanların performans değerlendirmesi, kurum bütçesine katkıları yada zararları kolaylıkla ölçülebiliyor.

Ayrıca görsel yönünün zengin olması nedeniyle yeni işe başlayıp adaptasyon sürecindeki bir sağlık personeli için öğrenme kolaylığı sağlıyor. Bilgilendirme ve Motivasyon mesajları ile personele daha kısa sürede ulaşma ve bilgilendirme imkanı sağlıyoruz.

Hastanenin İdari Mali Hizmetler Müdürü Mustafa Tuncer ile bir söyleşi gerçekleştirdik.

Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

1960 Gazipaşa doğumluyum, Hacettepe Üniversitesi Sağlık İdareciliği  bölümünü bitirdim. 22 yıldır Alanya Devlet Hastanesindeyim, 1 yıl öncesine kadar müdür yardımcısıydım 1 yıl önce müdürümüz emekli oldu. Kasım 2012'den bu yana idari ve mali hizmetler müdürü olarak hizmet veriyorum.

Hastanenin işleyişi açısından kullandığınız hastane otomasyonunun etkisi nedir, ne gibi faydaları olmuştur?

1994 yılında  kaçaklar çok olduğu için biz birtakım şeyleri bilgisayardan yapmak istedik. Mesela laboratuvar, röntgen hizmetlerinde kayıt dışı çekimler veya yanlış hesaplamalar yapılması nedeniyle önemli gelir kaybı oluyordu. Bir kaç tane bilgisayar aldık ama o zamanki maliyetler toplam bütçe içinde harcanabilir boyutta değildi. 2004 yılında hastanemiz otomasyona geçti. Otomasyona başlamadan önceki ve sonrası ile ilgili ilk uygulamada bile %40 civarında gelir artışı oldu. Yaptığımız işlerin, verdiğimiz hizmetlerin karşılığını alabilmemiz açısından otomasyon son derece önemli. Yaptığımız işlerin sonucunu görebilmek yönetebilmek, birtakım şeylerin farkına varabilmek için güçlü bir  otomasyon sistemi gerekir. Sisoft firması Türkiye'de bu sektörün öncülerinden. Hastanemizde 8 yıldır önceki adıyla Çözüm Bilgisayar, şimdiki adıyla Sisoft ile çalışıyoruz ve Sisohbys kullanıyoruz. Bizim övünerek söylediğimiz Antalya'da ve Türkiye'de en iyi hastanelerden biri olma iddiamızdaki en büyük katkının Sisoft'a ve Sisohbys'ye ait olduğunu düşünüyorum.

(10.06.2013)