“e-Dönüşüm Türkiye” Projesi ve Sağlık
Bakanlığı
“e-Dönüşüm Türkiye” projesi
çerçevesinde,“e-Sağlık”ı nasıl tanımlayabiliriz? Bakanlığınızın bu yöndeki
çalışmaları nelerdir?
“e-Sağlık,” bilgi ve
iletişim teknolojilerinin tüm fonksiyonlarını vatandaşların hizmetine sunmaktır.
Bu teknolojiyi, hastaların sağlığının iyileştirilmesinde, sağlık hizmetlerine
hızlı ve kolay ulaşılmasında, sağlık sektöründe yer alan tüm paydaşlara
kaliteli, verimli ve etkili hizmetlerin sunumunda
kullanılmasıdır.
Yukarıdaki tanıma bakıldığında iki temel parametrenin olduğu
gözlenmektedir ki bunlar; insan sağlığı ve bilişim olup
e-Sağlık < = > TIP +
BİLİŞİM doğru önermesini ortaya
çıkarmaktadır. Böylece, sağlıkta hizmet sunumu ve planlamasında bilgiye dayalı
yönetimde; tıp bilişimi ile birlikte bilişim teknolojilerinin doğru kullanılması
esasının önemini bir kez daha hatırlatmış olmaktayız.
Sağlık Bakanlığı’nın “e-Dönüşüm” projesi ile planladıkları ve hedefleri
nelerdir?
Aslında Bakanlığımızın “e-Dönüşüm” projesi ile planladıkları ve
hedeflerine geçmeden önce; “e-Europe
2005”in hedeflerinde neler olduğunu hatırlatmada fayda görmekteyim.
Bunlar; “e-Devlet”, “e-Sağlık”, “e-Eğitim” ve “e-İş” dir. Bununla birlikte, öncelikle
Bakanlığımızın asli görevlerine bakacak olursak;
Sağlık hizmetlerinde ulusal ve uluslar arası standartları
belirleme,
Planlama,
Denetleme ve Eğitim,
Ülkenin sağlık politikalarının üretilmesine yardımcı olmak amacıyla
yönetim karar destek sis-temlerini oluşturmaktır.
Bu noktalardan hareketle ana başlıklar altında
planlarımız:
Bakanlığımız,“e-Sağlık” projesini gelecek yılların Türkiye’si için sağlam temeller üzerine
kurulmasını planlamış olup, bunun için de öncelikle çalışmaları başlatılmış olan
”e-Sağlık”ın alfabesini teşkil edecek olan bölümlerinin
tamamlanması,
Farklı sistemlerin
entegrasyonu (interoperability), en önemlisi olan karar destek sistemlerinin
geliştirilmesi ve kullanılması için standartlarının
tamamlanması,
Sağlık hizmetlerinde ulusal ve
uluslararası standartların belirlenmesi ve uygulamaya konulması ile
enformasyonun kurum içerisinde ve kurumlar arasında paylaşılması ile “e-Devlet”
hedefine yaklaşılmasının sağlanması,
“e-Sağlık” projesinin Türkiye genelinde uygulamaya konulması için tüm
paydaşlarla koordineli çalışmalara devam edilmesi, olarak
belirtebiliriz.
Hedeflerimizin temelinde ise; tüm bilişim sistemlerinin ortak bir
kod-lama/sınıflama ve numaralandırma sisteminin kullanabilmesini sağlamak için
de önemli çalışmalar yer almaktadır.
Bakanlığımızın “Sağlıkta Dönüşüm” programı çerçevesinde devam eden
“e-Sağlık” projesinde şimdiye kadar yapılan çalışmaları değerlendirerek, vizyonu
ile birlikte uyumlu hedeflere ulaşmayı amaçlamaktadır;
Sağlık hizmetlerine erişim ve
hizmet sunumunda etkinliğin artırılması,
Yönetici, vatandaş ve sağlık hizmeti sunucularının doğru ve kesintisiz bilgilere ulaşmasının
sağlanması,
Sağlık bilişiminde, bilgi ve iletişim teknolojilerinin sağladığı
imkânlardan en üst seviyelerde yararlanılması,
Ülke genelinde sağlık hizmetini planlayan, yöneten, sunan, alan, finanse
edenler ile meslek ve sivil toplum örgütlerinin, içerik ve uygulama yönünden Ulusal Sağlık Bilgi Sistemi’ne entegre
edilmesini sağlamak üzere gerekli tedbirlerin alınması,
Bakanlığımızın “e-Sağlık” Projesi içerisinde; hastanelerimizin Has-tane Bilgileri,
Klinik Bilgileri, Doktor Bilgileri, İşlem Sorgulama, Mali Bilgiler ve Performans
Puanları v.b sorgulanabileceği web
tabanlı uygulamaları gerçekleştirerek; e-Hastane sayfalarının oluşturmalarının
sağlanması,
Sağlık enformasyonu konusunda ulusal ve uluslararası entegrasyonu
sağlamak amacıyla; belirlenmiş/belirlenecek olan ihtiyaç duyulan standartların
uygulanması, Türkiye için belirlenmiş/belirlenecek olan minimum sağlık veri setlerinin
kullanılmasının sağlanması ve bunların uygulanmasında gerekli olacak yasal
düzenlemelerin yapılmasının sağlanması,
Sağlık hizmeti sunan kurumlarda verilen sağlık hizmeti ile ilgili
kayıtlar güvenlik ve mahremiyet ilkeleri gözetilerek elektronik kayıt altına
alınacak, hasta sevk zinciri
süreçleri ve sağlıkla ilgili olayları izlemede, verilecek yetkiler dahilinde
vatandaşlar ve sağlık profesyonellerine sunulabilmesinin sağlanması,
Ulusal Sağlık Bilgi
Sistemi’nin sektörler arası işbirliği ile oluşturulması sayesinde sağlıkla
ilgili toplanan veriler hızlı bir biçimde bilgiye dönüştürülebilmesi, sağlık
politikası yapıcılarına ve karar vericilere sağlık hizmet sunumu planlamalarında
önemli bilgi kaynaklarının sağlanması,
Standartları belirlenerek toplanmış olan verilerle sağlık otomasyon projelerinin
gerçekleşmesi oranında; sağlık hizmeti sunumu planlamaları, değerlendirme ve
denetim faaliyetleri için yönetim karar destek sürecinde büyük ölçüde yol
gösterici olmalarının sağlanması,
Toplumun sağlığı ile ilgili veriler güncel ve kolay erişilebilir olacağı
için koruyucu sağlık hizmetleri ve tedavi edici sağlık hizmetleri sunumunda
etkinliklerin etkilerinin arttırılması, diğer tüm illere de yaygınlaştırılması,
WHO, OECD ve
Avrupa Birliği ülkeleri ile karşılaştırılabilir düzeyde sağlık verileri elde
edilebilecek ve uluslararası kuruluşlarla zamanında ve güncel sağlık veri değişiminin
sağlanması,
Sağlık hizmeti sunumu, finansmanı ve tedarikinde yer alan kurumların
ulusal sağlık bilgi sistemine entegrasyonu sayesinde önemli ölçüde kaynak
tasarrufunun sağlanabilmesi,
“e-Sağlık” uygulamalarına yönelik proje konsorsiyumlarının oluşturulması
ve gelişecek uluslararası iş birliği sayesinde ülke düzeyinde bilgi birikimi
oluşturulabilecek ve gelecekte ülkemizin uluslararası programlarda lider
konumunda yer alabilmesinin sağlanması,
Bakanlığımızın “Sağlıkta Dönüşüm” programı çerçevesinde Türkiye'ye özgün
olarak geliştirilen ve Pilot ilimiz olan Düzce'de başarılı bir şekilde
uygulanmakta olan Aile Hekimliği
Uygulaması’nın, diğer tüm illere de yaygınlaştırılması,
Bu sistemde uygulamada
kullanılmakta olan ulusal ve uluslararası sağlık standartlarının, “e-Sağlık”
projesine önemli ölçüde temel teşkil edebilmesinin
sağlanması,
“Sağlıkta Dönüşüm” Programı'nın bütün bileşenleri arasında uyumun
sağlanabilmesi için entegre bir sağlık
bilgi sistemine ihtiyaç olacağından; kurulacak olan “e-Sağlık” sisteminde
vatandaşlarımızın sağlık verilerinin güvenli, gizlilik ve mahremiyet ilkeleri
gözetilerek toplanacak verilere gerektiğinde zamanında ulaşımının
sağlanması,
Diğer taraftan, Ülkemizin de tam üyelik sürecinde olduğu Avrupa Birliği’nin “e-Sağlık
Komisyonu”nun alt komisyonlarında öncelikli olarak; sağlık bilgi ağı’nın
yaygınlaştırılması, sağlık bakanlıklarının ağının yaygınlaştırılmasında sağlık web portallerinin önemleri ile
birlikte bu portallerin üzerinde olması gereken ana konu başlıkları, elektronik sağlık kayıtlarının (ESK)
birlikte işlerliğinin minimum gereksinimlerinin tespiti, sağlık verilerinin mesajlaşması, hasta
ve sağlık çalışanlarının tanımlanması konuları öncelikleri arasında yer
almasının sağlanması,
‘'e-Sağlık'' alanında stratejik eylem planlarını oluşturup bu doğrultuda
kurumsal yapılanmaya geçmiş olan gelişmiş ülkeler gibi sağlık bilişimi
konularında bilgi ve iletişim teknolojilerinin sağladığı olanaklardan
yararlanarak;“e-Sağlık”,”e-Devlet”,“e-Avrupa” ve e-Avrupa eylem planları
içerisinde temel stratejik alanlarda devletin sunduğu hizmetlerden özellikle
sağlık hizmetlerine çevrimiçi erişilebilmesi ve hizmetlerin etkili, verimli ve şeffaf bir
biçimde sunulmasının gerçekleştirilebilmesi,
2007 yılı
için e-Sağlık “birlikte işlerlilik”
(eHealth Interoperability) konusunda tüm AB Ülkelerin tavsiyelerini de
paylaşarak çalışmalarımızın sürdürülebilmesi olarak
belirtebiliriz.
Hedeflediklerinizden bugüne kadar
başardıklarınız ve henüz tamamlayamadıklarınız nelerdir?
Biz her zaman kendimizi öz eleştiriye tabi tutmaktayız. Yapamadıklarımızı
ve tamamlayamadıklarımızı biliyor daha da önemlisi neden sorularının cevabını
her zaman verebiliyoruz.
Ana başlıklar altında hedeflediklerimizden bugüne kadar başardıklarımızı
sıralamak gerekirse;
Sağlık enformasyonu konusunda ulusal ve uluslararası entegrasyonu
sağlamak amacıyla; ihtiyaç duyulan standartların belirlenerek büyük bir
bölümünün uygulanmasına geçilmiş olması, Örneğin; hastalıkların sınıf-lamasında
kullanılan Tanı Kodları ICD–10
(International Statistical Clasification of Diseases and Related Health
Problems,10th Revision)'dir. Türkçe'ye çevirisi, yeniden düzenlenmesi ve tıbbi
eşleştirilmeleri Bakanlığımızca tamamlanmış olan ICD–10 'in sağlık
kurumlarımızda, Aile Hekimliği
uygulamasında, bildirimi zorunlu hastalıklarda ve ölüm nedenlerinde
kullanılmaktadır.
İlaç Kodları (ATC) (Anatomic, Therapeutic, Chemical
Classification System) sınıflama sistemi, bazı sağlık kurumlarımızda, sağlık
bilişimi projelerinde ve Aile Hekimliği uygulamasında
kullanılmaktadır.
Yapılan Muayene İşlem Kodları,
Laboratuar Tetkik Kodları (BUT)
'nın kullanılmaktadır.
Bakanlığımızın
''Sağlıkta Dönüşüm” programı çerçevesinde Türkiye'ye özgün olarak geliştirilen
Aile Hekimliği uygulamasının, halen pilot olarak seçilen Düzce ilinde Aile Hekimliği Bilgi Sistemi (AHBS)
uygulaması (Online Randevu uygulaması dahil)
başlatılmıştır.
Türkiye Sağlık Bilgi
Sistemi/”e-Sağlık” projesi için “International Telecommunication Union
(ITU)” tarafından verilen teknik
destek ile bir “Bilgi İsteme
Dokümanı” hazırlanmıştır. Alınan geri bildirimler neticesinde hazırlanan
ihale dokümanı incelenmek üzere Dünya
Bankası’na iletilmiştir.
Bakanlığımızca, Hacettepe Üniversitesi koordinesinde
yürütülen ''Sağlık Hizmetleri
Finansman yönetiminin güçlendirilmesi ve yeniden yapılandırılması için altyapı
geliştirilmesi'' araştırma ve geliştirme projesinde yapılan çalışmalarına devam
edilmektedir.
Bakanlığımız
bilişim faaliyetleri çerçevesinde ihtiyaç duyulan Türkiye'de üretimi ya da
ithalatı yapılan tıbbi cihaz ve sarf malzemelerinin; Global Medical Device Nomenclature (Evrensel Tıbbi Cihaz Terminolojisi)'e
benzer şekilde yeni bir kodlama ve numaralandırma algoritması içinde ülkemize
yönelik ürün, marka ve modelini şirket bazında kapsayacak şekilde veri tabanı
oluşturma çalışmalarına başlanılmış olup; bugüne kadar 935 Firma/Şirket ve
26.343 adet kayıt ihtiva eden veri tabanı oluşturulmuştur. Tıbbi cihaz ve sarf
malzeme sınıflandırma sistemi ve yönetimi ile ilgili GMDN (Global Nomenclature
for Medical Devices) kodu veya GMDN veya benzeri kodlar, 1 Ocak 2006 tarihinden
itibaren Bakanlığımıza bağlı kurum ve kuruluşlarda Ulusal Tıbbi Cihaz ve Sarf Malzeme Kodlama Sistemi’nde ve İhale Bilgi Sistemi’nde kullanılmasına
başlanılmıştır.
Bakanlığımızca,”e-Sağlık projesinde reçete ve diğer işlemlerde
kullanılması için “Ulusal Doktor Veri
Tabanı”/Doktor Bilgi Bankası için oluşturulan veri tabanına bugüne kadar tüm
uzman ve pratisyen hekimler ile diş tabiplerinin; diploma tescil, eğitim
bilgileri, çalıştığı yerleri ve iletişim bilgilerin verilerinin girişleri
tamamlanmıştır. Böylece, Türkiye'de sağlık sunumunda ilk defa gerçekten kimin
doktor olduğu, nerede çalıştığı ve hangi branşta eğitim aldığı konusunda referans bir sistem
gerçekleştirilmiştir. Bu sistem, MERNİS Kimlik Paylaşım Sistemi'ne (KPS)
benzer bir şekilde, Türkiye'deki tüm doktorlara ait verilerin paylaşılacağı bir
altyapı sağlayacaktır.
Ana başlıklar altında hedeflediklerimizden bugüne kadar
tamamla-yamadıklarımızı sıralamak gerekirse;
Halen Hastanelerimizden bazılarında olmasına rağmen tamamında
uygulanmasını planladığımız “e-Hastane”
uygulamaları,
Elektronik ortamda vatandaşlara yönelik olarak; “online randevu”, “laboratuar ve tahlil sonuçlarının” v.b
uygulamalarının sunulması tamamlanamamıştır. Ancak, ''online randevu'',
uygulaması halen Düzce ilinde uygulanmakta olan Aile Hekimliği Uygulamasında
(Aile hekimleri ile hastaneler arasında) kullanılmaktadır.
Bakanlığınızın paydaşları ve özel sektör kuruluşları ile birlikte
yapa-cağı diğer çalışmalar nelerdir?
Bakanlığımızın asli görevleriyle ilgili olarak “e-Sağlık” alanında; son 3
yılda başarılı bir şekilde yürüttüğümüz çalışmalarda olduğu gibi yine
Bakanlığımızın sağlık bilişimi çerçevesinde yapacağı çalışmalarda tüm
paydaşlarla ve özel sektör kuruluşları ile birlikte koordineli olarak devam
edilmesinin tüm hedeflerimize ulaşılması açısından vazgeçilmez bir unsur olarak
görmekteyiz.
Hastanelerde yığılmaları önleyen ve kayıt işlemlerini kolaylaştıran Randevu Sistemleri (İnternet Randevu, Telefonla
Randevu, SMS ile Randevu vb.) ve Kiosk uygulaması gibi çağdaş çözümlerin
pratikte sağladığı yararlar nelerdir?
2003 yılı başlarında ayaktan bir hastanın hastaneye müracaatından
çıkışına kadar geçen süre ortalaması Bakanlığımızca alınan önlemler sayesinde
önemli ölçüde düşürülmüştür. Bu sürenin daha da aşağıya çekilebilmesi,
hastaların hastane içinde herhangi bir duraklama yaşamadan, zaman kaybetmeden
tedavisini alabilmesi için hastane içindeki insan trafiğinin iyi yönetilmesi
gerekir.
Söz konusu bu trafiği yönetebilmek için önce hastanelerde iş planlarının
yapılması gerekir ki randevulu sistemin hastanelere getirdiği en önemli yeniliği
budur. Hastane personeli ne zaman ne iş yapacağını bilirken hasta hangi saatte
nerde olması gerektiğini bilerek hareket etmekte, örneğin; saat 11.00’de
muayenesi başlayacak olan bir hasta sabah saat 8:00' de hastaneye gelmekten
kurtulmaktadır. Bu şekilde hastane içinde gereksiz bekleyen insan ve uzayan
kuyruk görüntüleri tümüyle ortadan kalkmaktadır. Bu durum hizmet sunan ve hizmeti alanın
memnuniyetini artırıcı bir etki oluşturduğu gibi hastane işletmeciliği
açısından verimlilik göstergelerinde
önemli pozitif sonuçlar doğurmaktadır.
Hizmeti alan ve verenin de en uygun olduğu zamanı belirlemek açısından
hasta ile hastane arasındaki en kolay, en ucuz, en etkili iletişim köprüsünün
nasıl kurulacağı sorusunun cevabını vermek hiç de zor değildir. Bunun için
internetten randevu, telefonla randevu ve SMS ile randevu
sayılabilir.
Bunun güzel örneklerinden biri olması bakımından Düzce'de uygulanan
sistemden söz etmek istiyorum. Aile Hekimliği pre-pilot uygulamalarının
gerçekleştirildiği Düzce İlimizde, bir Aile Hekimi, eğer hastasının 2. Basamak
Sağlık Kurumu'na sevkini uygun görürse; internet üzerinden 2. Basamak Sağlık
Kurumu'nun randevu sayfalarına erişip hastası için gideceği bölüm ve doktor
bazında seçim yapıp o hastasının randevusunu alabilmektedir.
Mobil iletişim araçları ve elektronik haberleşmenin süratle yaygınlaştığı
Ülkemizde bugün itibarıyla bir gün içinde İnternet ortamını kullanan kişi
sayısının nüfusun yaklaşık % 13,9 'u olduğu yani 10 Milyona yaklaştığı,
bilinmektedir.
Diğer taraftan Türkiye İstatistik
Kurumu'nun 2003 yılı resmi verilerine göre 19 Milyon civarında sabit
telefon, 28 milyon civarında cep telefonu ve araç telefonu abonesinin var olduğu
bilinmektedir. Gecen süre zarfında bu sayının daha da arttığını göz önünde
bulundurursak, haberleşmede bu iletişim araçlarının kullanımının ne derece
önemli olduğunu daha iyi anlayabiliriz. Hasta ile hastane arasındaki iletişim
köprüsü kurulurken bu araçlardan yararlanmak artık bir zorunluluktur diyebiliriz.
Yeni kullanımına başlanan KIOSK'lar halen sınırlı sayıdaki
hastanelerimizde sınırlı bir hizmet sunumu gerçekleştirmektedir. Ancak,
vatandaşlarımızın hastanelerimizdeki bu cihazları kullanma alışkanlığının
gelişmesini müteakiben, bu sistem sayesinde de yakın gelecekte önemli işgücü ve zaman tasarrufu sağlanacağı
düşünülmektedir.
|