Bilişim Tutkunları Biraraya Geldi
TÜYAP
Beylikdüzü Kongre ve Sergi Sarayı'nda 3-8 Eylül tarihlerinde gerçekleştirilen
Avrasya'nın en büyük bilgi ve iletişim teknolojileri fuarı olan CeBIT Bilişim
Eurasia organizasyonuna yoğun ilgi gösteren vatandaşlar, fuar girişlerinde uzun
kuyruklar oluşturdu. Sabah erken saatlerde fuar alanına gelen ziyaretçiler
açılış saati olan 11:00'den itibaren içeri alınmaya başladı. Hafta içi 10 milyon
TL olan giriş ücretinin, hafta sonu 5 milyon TL olarak belirlenmesi fuara ilgiyi
artırdı. Ana sponsor Turkcell aboneleri ise 3 milyon TL ödeyerek fuar alanına
girdi.
Resmi açılışını Başbakan Bülent Ecevit'in yaptığı fuarda, 43'ü uluslararası olmak üzere 900 firma ürünlerini tanıttı. 52 bin metrekarelik kapalı alanı kapsayan fuarda, 2 bine yakın yeni ürün ve teknoloji tanıtıldı. 162 bin 315 kişinin ziyaret ettiği CeBIT Eurasia'da stand kiralarından 5.7 trilyon lira, bilet satışından ise 150 milyar lira kazanç elde edildi. Bilişim fuarı 14 bin kişiye iş imkanı yarattı. CeBIT Bilişim Eurasia organizasyonunu, İngiltere, Fransa, Almanya, Çin, ABD, Afganistan, Mısır, Yunanistan, İran, Irak, İsrail, Japonya, Ürdün'ün de aralarında bulunduğu 54 ülkeden 1000'in üzerinde yabancı ziyaretçi ve 1300 basın mensubu takip etti.
Fuarın odak
noktalarından biri de iletişim firmalarıydı. Mobil iletişim firmalarının yer
aldığı standlar teknoloji tutkunlarının yoğun ilgisine sahne oldu.
Oracle, Bilişim Fuar’ın dan memnun ayrılanlar arasında Fuara 10 iş ortağıyla katılan Oracle, farklı sektörlerde faaliyet gösteren ortaklarıyla birikimlerini sergiledi. “Sosyal Güvenlik ve Sigortacılık e-çözüm” etkinliğinde, çözüm ortakları ile birlikte, sektöre sundukları bilişim çözümlerini ve uygulamalarını aktardıklarını anlatan Oracle Türkiye Satış Müdürü Gürhan Kalelioğlu, “bu uygulamaların teknolojik altyapıları ile elde edilen katkıları somut verilerle açıklamaya çalıştık. Sonuç olarak CeBIT Eurasia'dan memnun ayrıldık” dedi.
Ankara'nın bilişime etkisi dikkat çekici Bilişim Zirvesi'nin fuara göre daha verimli olduğuna değinen İnfonet Genel Müdürü Taner Özdeş, geçen yılla karşılaştırma yaptı: “Bu yıl zirvenin fuara yakın olması lojistik açıdan avantaj sağladı. Ankara'nın bilişime etkisi de dikkat çekiciydi; hem ziyaretçi hem katılımcı olarak Ankara, önemli bir yer tuttu. E-devlet yatırımlarının somut olduğunu görmek sevindirici. Güvenliğe ilgi, geçen seneye göre daha fazla. Katılım daha az ancak katılımcılar daha bilinçli.”
Devlet çağa ayak uydurdu; bilişim fuarına katıldı. Fuarda bu yıl devlet
kurumlarının da bulunması ilgi çekti. 1500 metrekarelik bir bölümde çözümlerini
sunan devlet kurumları, elektronik ve şeffaf devleti yansıtmayı amaçlayan
e-Devlet uygulamalarını sergiledi. Bakanlıkların bir yansımasının görüldüğü
projede devletin elektronikleşme ve şeffaflaşma sürecindeki uygulamaları
vatandaş ile buluşturuldu.
Bilişim Fuarı ile eş zamanlı olarak başlayan, 5 binin üzerinde katılımcı ile sona eren Bilişim Zirvesi'02 etkinliğinin ana gündemini, e-Devlet forumları oluşturdu. Özellikle genel seçimin yaklaşmasından dolayı siyasiler de birçok etkinliğe konuşmacı olarak katıldı. Fuar ve zirveye Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Nejat Arseven, Devlet Bakanı Masum Türker, Devlet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu, Turizm Bakanı Mustafa Taşar, Kültür Bakanı Suat Çağlayan, Ulaştırma Bakanı Naci Kınacıoğlu, Yeni Türkiye Partisi Genel Başkanı İsmail Cem katıldı.
Fuara katılan devlet kurumları arasında TÜSİAD'ın “e-Türkiye için e-Devlet ödülleri” yarışmasında 23 finalistten biri olan ve 36 milyon kişiye kişiye hizmet veren SSK'da yer aldı. SSK standında görüştüğümüz Sigorta İşleri Genel Müdür Yardımcısı Oğuz Karadeniz, SSK'da otomasyona neden gerek duyulduğunu, SSK'lıların internet üzerinden hangi bilgileri alabileceklerini aktardı: “SSK 36 milyon kişiye hizmet veriyor. Türkiye'nin en büyük sosyal güvenlik kurumu. İşçilerin, çalışanların, bağlıların ve emeklilerin sosyal güvenliğini sağlıyor. e-Devlet uygulamaları kapsamında WEB üzerinde sanal sigortamızı kurduk; “sigortalı, emekli, hak sahibi, işveren, yurtdışındaki işçilerimiz ve tarım sigortalılarımız için.” Sigortalılarımız Sigorta Müdürlüğü'ne gitmeden internet üzerinden sigortalı olup olmadıklarını, primlerinin ödenip ödenmediğini öğrenebiliyor. Hizmet dökümlerini alabiliyor, ne zaman emekli olabileceklerini, kıdem ihbar tazminatlarını hesaplayabiliyorlar, form dilekçeleri alabiliyorlar, SSK ile ilgili merak ettikleri bütün soruların cevaplarını bulabiliyorlar.
Otomasyonda bir başka projemiz de 'e-sigorta projesi'. Müdürlüklerimize internet
erişimi sağladık. Primleri 5 ay geriden izleyebiliyorken şu anda günlük olarak
takip edebiliyoruz. Bu şekilde de prim tahsilatının etkinliğinin sağlanmasına
çalışıyoruz. Yine WEB üzerinde görme engelliler için bir sayfamız var. Tüm kamu
kurumları arasında bu bir ilk; 'Sesli WEB sayfası.' Bunun için kütüphanelerdeki
kitap uygulamasından faydalandık. Aktardıklarım dışında merak edilen soruları
e-posta ile 24 saat içinde yanıtlıyoruz. Sigorta mevzuatı ile ilgili merak
edilen konulara da yanıt alabiliyorsunuz. Yakında 24 saat kesintisiz çağrı
merkezine geçeceğiz.”
Arseven: “Teknolojiye yatırım geleceğe yatırım” Bilişim Kurultayı'nda konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Nejat Arseven, bilgi teknolojisinin Türkiye için stratejik bir öneme sahip olduğunu belirtti.
Ana teması e-çözüm olarak belirlenen Türkiye Bilişim Derneği (TBD) Bilişim Kurultayı'nda gerçekleştirilen 'e-Devlet' oturumunun açılışında konuşan Arseven, dünyanın, bilgi teknolojilerinde yaşanan gelişmelerle küresel bir köye dönüştüğünü, bu gelişmelerin sarsıntılarını yaşadığını ifade ederek, internet aracılığıyla daha katılımcı yönetim ve doğrudan demokrasinin ufukta gözüktüğünü, kamu yönetiminde saydamlaşma, vatandaşa daha hızlı ve saygılı hizmet verme konusunda yeni olanakların ortaya çıktığını anlattı. Türkiye'nin çağı yakalamak için, dünyadaki gelişmeleri doğru okumak, zamanında değerlendirmek ve bunlara uygun adımları süratle atmak zorunda olduğunu vurgulayan Arseven, “Aksi takdirde her yönüyle hızla gelişen Batı uygarlığını yakalamamız mümkün olamaz. Bilgi teknolojisine lojisine yapılacak yatırım, ülkenin geleceğine yapılacak yatırımdır” dedi. Nejat Arseven, devletin bu gelişmelere öncülük etmesi gerektiğini belirterek, fiziki altyapı konusunda önemli ilerlemeler sağlandığını, bu altyapıyı diğer unsurlarıyla tamamlamak gerektiğini kaydetti.
SSK Sitesini 4 ayda 4
milyon kişi tıkladı
SSK'nın internet sayfasında açık
sigorta müdürlüğünün hizmet verdiğini, bu hizmetle günde 50 bin vatandaşın
sigortalı günlerini toplatmak, ne zaman emekli olacağını hesaplamak, mevzuat
dilekçelerine ulaşmak için sigorta müdürlüklerine gitmelerine gerek kalmadığını
belirten Arseven, SSK sayfasına son 4 ayda 4 milyon vatandaşın girdiğini ve
sigortanın hizmet dökümünü aldığını
bildirdi.
“Türkiye'de henüz e-devlet
yok”
TBD Başkanı Rahmi Aktepe ise konuşmasında, Türkiye'de henüz e-devlet olmadığını,
kurumların geliştirdiği bilişim sistemleri bulunduğunun altını
çizerek, “Türkiye'de e-devlet Devlet yeterince kavranamamıştır. TBD,
e-devlete sahip çıkmayı toplumsal görev saymaktadır” dedi.
Aktepe, konuşmasını ilk bilgisayar 1960 yılında geldiğinde Türkiye bilişimle tanıştı. Türkiyede bilgisayarın yaygınlaşması 80li yılların başı. Bugüne kadar gelinen süreçte teknolojik anlamda sanıldığının aksine Türkiye hiçbir şekilde geride kalmış değil. Yeni çıkan her yeni teknoloji Türkiye'ye anında gelmiş durumda fakat Türkiye'de yaygınlığına rakamsal değerlerle baktığınızda bugünde yaygın değil. Büyükşehir nufusuyla tüm Türkiye'yi değerlendirmeye kalkarsak yanılırız. Türkiye 800 bin km2 olan ve de 65 milyon nüfusa sahip bir ülke. Bu nüfusun tamamına baktığınızda internet kullanımındaki yüzde 7'lik rakamlar, hiç de yaygınlaşmadığını gösteriyor. Bulgaristan, Romanya, Macaristan, Polonya gibi ülkeler hem network hem internet kullanımı hem de okullara internetin taşınması itibarıyle maalesef Türkiye'nin önündeler. Dolayısıyla bizim hem e-devleti gerçekleştirebilmek hem e-Türkiye dönüşümünü sağlayabilmek için daha hızlı davranmamız gerekiyor”diye bitirdi.
e-Türkiye ve e-devlet
uygulamalarında gelinen nokta: “Projeye lider
aranıyor”
4 Eylül'de düzenlenen e-Türkiye forumuna siyasiler, iş adamları ve bilişimciler
katıldı. Forumda birleşilen ortak nokta, projeye lider olacak bir bakanlık
kurulması ve bilişimde standartların konması.
TBD koordinatörlüğünde düzenlenen e-Türkiye forumu açılışında konuşan YTP Genel Başkanı İsmail Cem, Türkiye'nin, eski alışkanlıklarla ve eskimiş devlet yapısı içinde e-Türkiye'yi gerçekleştiremeyeceğini belirtti. Cem, günde 8 saat çalışan devletten, 24 saat işleyen yönetim yapısına geçilmesi gerektiğini önerdi. İsmail Cem konuşmasında, “74-75'de aklımızı kullanıp AB'ye girmiş olsaydık bugün çok farklı bir Türkiye'de yaşıyor olacaktık” diyerek, bugün o trenin kaçtığını, o günün imkanlarının artık olmadığına dikkat çekti. Türkiye'de insanların devletle olan işini bilgisayar ortamında takip edebilmesi gerektiğini, e-Türkiye'nin devletle vatandaş arasında barış için bir köprü oluşturacağını aktaran Cem, “Bu çok önemli. Türkiye'de, halkının yarısı ile mahkemelik bir devlet düzeninde yaşamaktayız. düzeninde yaşıyoruz. İnsanlarımızın yarısının şu ya da bu nedenle devletle mahkemede işi var. Dolayısıyla Türkiye'mizde barış; anlayış, açıklık ve şeffaflıktan geçiyor. Devletiyle barışık insan modeline geçmek için e-Türkiye bir fırsattır. Ülkemizde bir güven bunalımı yaşanıyor. Vatandaş devletine, devlet vatandaşına güvenmiyorsa, kurumlar birbirine güvenmiyorsa o zaman biz e-Devlet ve e-Türkiye idealini de gerçekleştiremeyiz. Her şeyin başı devletin insana, insanın devletine güvenmesidir” diyerek bilişimin önemini vurguladı.
TOBB
Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise siyasi yöneticilerin bilişim teknolojilerinde
liderliği üstlenmesini istedi. Bilgi toplumu olma yolunda önemli mesafeler kat
etmiş ülkelerin gelişmişlik kriterlerinin, teknoloji yatırımları, iletişim
yapıları, bilgisayar oranı, internet kullanım oranı gibi göstergelerden
oluştuğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, A.B.D. hükümetinin bilişim teknolojilerine
2002 yılında 45 milyar dolar yatırmış olması 2003 yılında 53 milyar dolarlık
yatırım yapacağını açıklamış olmasının konuya verilen önemi ortaya koyduğunun
altını çizdi. Bilişimin önünün açılmasında sorunun bakanlıkla giderilemeyeceğini
savunan tek isim ise, Microsoft Türkiye Genel Müdürü Haluk Maga oldu. Maga,
“Yarın sabah kalktık. Türkiye dünyanın en iyi elektronik altyapısına sahip. Kim
kullanacak bu altyapıyı? İnterneti kullanan yüzde 3. Durumu iki boyutlu
değerlendirmeliyiz. Kullanıcının, vatandaşın bilgi teknolojilerine yakınlaşması,
eğitilmesi, öğretilmesi, çok çok önemli. Türkiye'de internet kullanımının yüzde
3-4 olduğu bir ortamda biz, gerçek manada elektronik Türkiye'den konuşabilme
şansına sahip değiliz. Açıkçası ben e-Devlet konusunda yapı değişikliğinin
bakanlıkla giderilebileceğinin kanaatinde değilim. Bence bu bakanlıklar üstü,
açıkçası Başbakanlık sorumluluğunda, vizyonunda ve liderliğinde hayata
geçebilecek bir konu. O kadar girift, o kadar parçayı içine alan bir konu ki
bunu bir tek bakanlık kurarak çözümlemeye çalışmak, biraz, sorumluluk ve
yetkiden kaçmak gibi oluyor. Önümüzde bulunan dönemdeki liderlerin vizyonu
Türkiye'yi şekillendirecek. Başbakanın veya liderin vizyonunda bu yaklaşım
yoksa, biz bakanlığı da kursak, komisyonlar da kursak istediğimiz yapıya
ulaşamayız” diye konuştu.e-Türkiye projelerindeki gelişmeleri değerlendirirken
gerçekçi olunması gerektiğine dikkat çeken politikacı Ali Talip Özdemir, gelinen
nokta ile ilgili sıkıntılarını, sorulan, “Halka yön verenler, yasalara yön
verenler bu teknolojiyi kullanıyor mu. Kullanıyorlarsa bu teknolojiye ne
kadar hakimler?” sorusuyla yanıtladı: “Şu anda parlamentoda bulunan
liderlerimizin bu konuya uzaktan yakından ilgileri olmadığını düşünüyorum. Bu
dönem ki Meclis görevini yerine getiremedi diye bakıyorum, bilişim noktasında.
Bilişim grubu üyesiyim. Ama hala bir 'bilişim komisyonu' kuramadık Meclis'te.
Bazı noktaları çok gerçekçi olarak ortaya koymamız gerekiyor. Bilişim konularını
farklı alanlarda konuşuyoruz; O halde, bu projenin bir lidere ihtiyacı var. Hep
söylüyoruz 'bakanlık olsun mu, olmasın mı.' Çevre Bakanlığı'nın kuruluşunda
görev aldım ve onun ilk bakanı oldum. Niçin bakanlık kuruldu? Bin sayfalık çevre
raporundan sonra bu işin bir sahibinin olması gerektiği ortaya çıktığından
dolayı. Çünkü müsteşarlık veya ilgili bakanlık bu işi yürütemiyordu. Bizim
kültürümüz, bizim devlet anlayışımız maalesef parlamentoda ve hükümette, bu işin
ciddi görüşülmesini şimdiye kadar engellemiş oldu. Biz e-Devlet ve e-Türkiye
projesinde çok sıkıntılı bir noktaya geldik. Sanayi devrimini kaçırdık, bilişim
de kaçarsa biz nerede oluruz, düşünmek bile istemiyorum. Üzülerek söylüyorum,
eğer biz bu dönemi yakalayamazsak, Avrupa Birliği zaten çok zor, daha da
zorlaşacak. Bu ülkenin en büyük ihtiyacı, şeffaflık. Proje liderliğine
ihtiyacımız var. Bu konuda hala bir kanun çıkaramadık. 'Ulusal güvenlik yasası',
'Sistem Bilgi Güvenlik Yasası' hala çıkarılamadı. Peki neden bahsediyoruz. Bu
işin sahipleri burada. 3 Kasım'da seçim var. Bu konuda görünen bir şeyler
yapmaya çalışalım. Üretici insanları, bu konuda çalışan insanları ön plana
çıkarmak gerektiğini düşünüyorum.”
“e-Türkiye, devlet ve özel sektör elele vermedikçe başarılı olamaz”
Bilişime yönelik bakanlığın gecikmeden yaşama geçmesini savunan DSP Milletvekili
Prof. Dr. A. Ziya Aktaş görüşlerini, “Güney Kore bundan birkaç yıl önce
'İletişim ve Bilgi Bakanlığı' kurdu. Bakan bundan bir ay önce yapılan
toplantıda, teknolojinin nolojinin bazı alanlarında lider konuma gelmelerini, bu
bakanlığın kurulmasıyla kaynakları en iyi şekilde değerlendirmeyi öğrendiklerini
söylemişti. Şimdi biz de söylüyoruz, söyleyeceğiz de, Türkiye de kaynaklarını
etkin olarak kullanabilir. E-Türkiye projesi, devlet ve özel sektör elele
vermediği sürece başarılı olamaz. Ama bunlarla beraber sivil toplum
kuruluşlarının, üniversitelerin, basın ve medyanın da katkı ve katılımına olanak
verecek bir yapı gerekiyor. İşte bakanlık dediğimiz zaman böyle bir yapıyı da
gerçekleştirmiş oluyoruz” diye aktardı.
İletişim
ürünleri büyük ilgi gördü
Bilişim fuarında en ilgi çeken bölümler arasında, iletişim firmaları yer
aldı. Mobil İletişim ürünlerinin tanıtıldığı 7. salon, firmaların; cazip
kampanyalar, hediyeler, yarışmalar,şovlar düzenlemesi, ünlü konuklar davet
etmesi nedeniyle ziyaretçilerin akınına uğradı. Bu firmalardan Cep telefonu,
note book, PC, yazıcı gibi ürünlerini kampanya ve taksitle satışa sunan Romar,
MMS teknolojisini tanıtan Nokia, Mobil internet ile Ericsson, Eğlenceli
şovlar ve ünlü konuklarla yeni ürünlerini tanıtan Turkcell, Cebit Bilişim
Eurasia'da, şimdiye kadar üretilen en hızlı işlemci 2.8 GHz. Pentium 4'ü Türk
kullanıcısıyla buluşturan İntel, zirvede “Teknoloji Ofisi”ni tanıtan Koç.net,
televizyon ekranında yakalanan parlaklığı bilgisayar monitörlerine “MagicBright”
adında yeni monitörüyle taşıyan Samsung, geleceğin Mobil Telefon Teknolojisine
sahip akıllı otomobilini ve polyphonic müzik kaydedebilen ilk cep telefonu C55'i
tanıtan Siemens ilgi çekenler arasındaydı. Ayrıca dünyanın en teknolojik kovboy
kasabası Nettown'da Bilişim Fuarı'na taşındı ve oldukça ilgi çekti. Comsat
Türkiye tarafından geliştirilen Nettown'da, uydu bağlantılarından internet
erişimine, uzaktan eğitimden network güvenliğine kadar her şey vardı. 1962
yılında kurulan Comsat Corporation, dünyada uydu iletişimi konusunda faaliyet
gösteren ilk şirket olma özelliğini taşıyor.
Haber ve Fotoğraflar : Tan ÖNDER