Halk Sağlığı Bilişimi
Halk sağlığı bilişimi
(Public Health Informatics) yeni bir kavram olmakla birlikte bilişim
teknolojileri ve “bilgi yönetimi (information management)” yöntemlerinin
toplum sağlığını geliştirme amacıyla kullanılması olarak tanımlanabilir. Halk sağlığı bilişimi diğer tüm sağlık
bilişimi alanları kadar eskidir ancak geri ödeme sistemleri, karar destek
sistemleri vb. güncel ve popüler konuların varlığında yeteri kadar ön plana
çıkamamış ve sağlık bilişimi alanında ve halk sağlığı alanında çalışan
profesyoneller tarafından bile yeteri kadar tanınmamıştır. Akılda tutulması
gereken bir başka konu ise, genel olarak bir internet yılı'nın 3-4 haftalık bir
zaman dilimine eşit olduğu kabul edilmektedir ve halk sağlığı bilişiminin
eskiliği bu bağlamda değerlendirilmelidir.
 Toplum
sağlığı ile ilgili çalışmalarda teknolojinin ve bilgi yönetiminin etkin biçimde
kullanılması günümüzde olmazsa olmaz bir hal almıştır. Teknolojinin ucuzlaması
bu alanda yetişmiş ve yetişmekte olan insan gücünün her geçen gün artması da
kolaylaştırıcı bir etken olmaktadır. Halk sağlığı bilişimi diğer tıp
bilişimi alanları ile büyük benzerlikler göstersede temel dört alanda kendine
özgü yaklaşımı ile farklılaşmaktadır.
Bunlar:
hTeknoloji ve bilgi
yönetimini bireylerin değil toplumun sağlığını iyileştirmek için kullanmaya
odaklanması,
hTedaviden
çok hastalıkların ortaya çıkmasını önlemeye yönelik uygulamalara
odak-lanması,
hHastalık,
kaza yada sakatlık oluşumuna neden olan olayların engellenebilmesine
odaklanması,
hÖzel
sektörden çok devlet sektörü bağlamında çalışılması,
Bu bağlamda halk sağlığı bilişimi, bilişim ve bilgisayar teknolojilerinin
halk sağlığı hizmet, eğitim ve araştırma süreçlerine sistematik biçimde
uygulanmasıdır demek mümkün olmaktadır. Halk sağlığı bilişimi bilgisayar
mühendisliği, işletme, iletişim, siyasal bilimler, hukuk ve tıp (toplum sağlığı
alanı başta olmak üzere) gibi alanlarla yakın ilişki içindedir ve bu alanlarda
oluşan bilgi birikimini kullanır. Halk sağlığı bilişimi, tıp bilişiminde olduğu
gibi var olan süreçlerin otomamatize edilmesinden çok teknoloji sayesinde daha
önce yapılamayan bir çok yeni ve farklı uygulamaların bu alana kazandırılması
anlamına gelmelidir. Unutulmamalıdır ki, süreç iyileştirmesi olmadan bilişim
sistemlerini uygulamaya koymak ve var olan kötü ve aksak işleyişleri olduğu gibi
bilgisayar ortamına aktarmak, yarardan çok za-rar
getirebilir.
Toplum sağlığından sorumlu kişilerin daha yeni vakalar acil servislere
başvurduğu anda uyarılabilecekleri, tüm epidemiyolojik bilginin farklı
düzeylerde otomatik olarak elde edildiği ve raporların harita üzerinde
izlenebildiği, gerekli kişilerin rol tabanlı bir sistemle uyarıldığı ve tüm
önlemlerin gecikmeden alınması için her türlü bilgi desteğinin uzmanlara
sağlandığı bir gelecek çok da uzakta değildir.

Özellikle, coğrafi bilgi sistemleri ve kent bilgi
sistemlerinin hızla gelişip yaygınlaştığı günümüzde halk sağlığı alanında
daha önce mümkün olmayan bir çok yenilik ve olanak mümkün hale gelmeye
başlamıştır. Salgın yönetimi, aşılama, çevre sağlığı ve benzer pek çok alanda
özellikle coğrafi bilgi sistemlerinin kullanılması ile karar vericilere son
derece yararlı bilgi sunabilmek olanaklı hale gelmektedir. Amerika Birleşik
Devletleri hükümetinin desteği ile geliştirilen ve ücretsiz olarak
kullanılabilen EpiINFO programı verilerin harita üzerinde
görüntülenmesine ve epidemiyolojik çalışmalar başta olmak üzere coğrafi bağlamda
değerlendirilmesine olanak tanır.
Halk sağlığı bilişimi alanında gelişmiş ülkeler üç aşamalı bir süreci
yaşamışlardır. Bu süreçte önce birbirinden bağımsız ve tek başına kurum ve
kuruluşların finansmanı ve desteği ile geliştirilen uygulamalar ortaya
çıkmıştır. Hacettepe Üniversitesi'nde yer alan Fenil Keton Üri
(FKU) veri tabanı ya da Sağlık Bakanlığı'nın ilaç advers etkilerini
toplayan yeni bilgi sistemi gibi örnekler gelişmiş ülkelerde de ilk grup
uygulamaları oluşturmuştur.
İkinci aşamada ise standartların ortaya çıkması ve özellikle Amerika
Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği'nde Federal Bütçe ile desteklenen
yerel çözümler ön plana çıkmaktadır. Bu ikinci aşama şu anda ülkemizin içine
girmek üzere olduğu aşamadır. Özellikle AB fonlarının bu alanda kulanılabilecek
olması ülkemiz araştırmacıları ve bu alanda etkinlik gösteren firmalar için
önemli bir fırsat oluşturmaktadır. Artık sadece kaba sayıların toplandığı
istatistik uygulamalar yerlerini daha akıllı, veriden bilgiye giden süreci
kısaltan ve her ba-samakta geri bildirim oluşturan uygulamalara
bırakmaktadır.

Üçüncü aşamada ise;
araştırma ve geliştirme bütçeleri isteyen herkese verilmek yerine sadece
ülke çapında bazı prototip projelerin geliştirilmesi için verilmekte ve bu
projelerden başarılı olanları ülkedeki diğer merkezlerde kullanılmak üzere bu
merkezlere sağlanmaktadır. Avrupa Birliği içerisindeki entegrasyon ABD kadar
sağlam ve sıkı olmadığından AB içerisinde bu biçimde bir yaklaşımın yakın
gelecekte ortaya çıkması olası görünmemekte ve bu sürecin AB buyutunda yaşanması
yerine her bir ülke içerisinde yaşanması öngörülmektedir. Bununla birlikte
özellikle tekerleğin yeniden keşfedilmemesi için denemiş ve başarılı olmuş
yazılım yaklaşımlarının tüm ilgililerce kullanılmasının önünü açacak açık kaynak
kodu gibi yaklaşımların dikkatle izlenmesi gerekmektedir.
msincan@hacettepe.edu.tr
|