Sağlık ve Bilişimde Objektif Haber

  English

SSK Kdz. Ereğli Hastanesi Laboratuar Birimini de Tam Otomasyon Sistemine Kattı “Türkiye’de Teknoloji kullanımı  Çok Zayıf ”

            Teknolojinin bütün olanaklarından yararlanarak öncelikle bölge insanına daha iyi  hizmet sunmayı hedefleyen SSK Karadeniz  Ereğli  Hastanesi, Türkiye'de Internetten Randevu Sistemi’ni kullanan ilk hastane olma özelliğinin ardından, laboratuar birimini de Tam Otomasyon Sistemi’ne kattı. Geçmişi 1969 tarihine dayanan ve 120 yatakla hizmete açıldığında küçük bir hastane olan SSK KDV. Ereğli Hastanesi, bugün sunduğu hizmet ve kullandığı teknoloji ile metropollerdeki modern hastanelerle yarışıyor. Büyük sanayi kuruluşları ve madenlerin olduğu bir bölge olan Ereğli'de, işçi sayısının çokluğu ve hastalıklar sırasında yaşanan sorunlar nedeniyle kurulmasına karar verilen hastane, bugün tam otomasyon sisteminin en gelişmiş örneğini  kullanıyor.

            Laboratuar biriminin tam otomasyon ağına dahil edildiği hastanede, sistemle  ilgili  bilgi  almak için Başhekim Yardımcısı Opr. Dr. Taner Küçükçelebi ile görüştük. Otomasyon sistemine geçmenin avantajlarını yaşadıklarını anlatan Küçükçelebi, son olarak laboratuarlarını da otomasyona dahil ettiklerini söyledi. Küçükçelebi,  laboratuarı sisteme katmanın önemine değinerek, sistemin işleyişini anlattı;

“Şu anda bu sistemi, servisteki hastaların tahlil sonuçları için kullanmaktayız. Diyelim ki yatmak için hasta servise geldi. Kendisine ait bir kartı oluyor ve bu kart bilgisayarda açılıyor. Yatış numarası girilerek biyokimya ile ilgili istenenleri ekrana yazıyorsunuz. Önceden istenmiş ve hazırlanmış  rutin tetkikler varsa onları da ister tek- tek, isterseniz bir bütün olarak yazabiliyorsunuz. Bunlar yazılınca sistem, hastaya ait laboratuar isteğini veri tabanına yazıyor, yani hasta kartına. Laboratuar ise servislerden gelen laboratuar istekleri kendi ara yüzünden çıkararak listeliyor ve bu istekleri ilgili makinelere gönderiyor. Laboratuar sadece gelen kanların hangi hastalara ait olduğunu bilmekle kalmıyor, bu hastaya ait numarayı makinedeki numaraya uygun hale  getirip  işliyor.  Böylece  makine bu gelen kandan ne yapılması gerektiğini ya da ne istendiğini biliyor. Çünkü hastanın servisi göndermiş oluyor. Daha  sonra da sonuçları hastanın kartlarına işliyor.”

            Bu işlemin de iki şekilde olduğunu ifade eden Küçük çelebi, sonuçların otomatik olarak işlenebildiği gibi, veri tabanı sistemine ulaşarak hastanın kartına direkt yazılabildiğini söyledi. Küçük çelebi, sistemin iyi işlemesi durumunda işlerin çok kolaylaşacağını vurgulayarak, “Bunun avantajı; her hastaya bir kart verdiğiniz  için  bugün  yaptığınız bir tahlili bugünün tarihi ile karta işlemiş oluyorsunuz ve bir yıl sonra geldiğinizde bu bilgilere yine ulaşma şansınız  oluyor. Kısaca hastaya ait bir takip kartı olmuş oluyor. Hasta ne zaman gelmiş, durumu ne, ne yapılmış, hangi ilaçları almış olduğu görülebildiği gibi laboratuar bilgilerine  ulaşmak da mümkün oluyor. Bu sistem bugün iyi çalışıyor. Ama benim istediğim anlamda değil. Bunun nedeni de programdan  değil, tamamen kullanıcılardan kaynaklanıyor. Has-tanemizde bütün servisler sisteme bağlı, fakat kullanıcılar gerektiği gibi kullanamıyorlar” dedi.

            Türkiye'de teknoloji kullanımının çok zayıf olduğunu ifade eden Küçük çelebi, bu nedenle işlerde ister istemez zorlanmanın söz konusu olduğunu belirtti. Hastane programlarının özellikle de Çözüm Otomasyoncun çok büyüdüğünü vurgulayan Küçük çelebi, “hastane otomasyonu çok büyüdü. Ben bu işe başladığım zaman çok basit küçük bir programdı ve her birini çok iyi biliyordum. Şimdi hiç bilmediğim o kadar çok modül var ki bu böyle giderse, ki gitmesi de gerekiyor koca bir dünya olacak Çözüm Programları“ dedi.

          Küçük çelebi, sistemin yaratıcısı Çözüm Bilgisayar'dan her türlü desteği gördüklerini vurgulayarak, Çözüm Bilgisayar ile çalışmaktan çok büyük bir mutluluk duyduğunu ifade etti.

(26.02.2003)