Sağlık Yönetim ve Eğitiminde SAYED
Ülkemizin sağlık yönetimi kalitesini uluslararası standartlara ulaştırmak, tüm sağlık yöneticilerinin dayanışmasını ve bilgi paylaşımını tesis etmek amacıyla faaliyet gösteren SAYED, sağlık hizmetlerini uluslararası standartlarda, ülkemizde yaşayan vatandaşlara hiç bir ayrım gözetmeksizin sunmak için sağlık yönetimi kalitesini en üst düzeye ulaştırmayı, sağlık yöneticilerinin sosyal ve özlük haklarını en iyi seviyeye getirip aralarındaki dayanışma ve paylaşımı, ahenk ve huzuru temin etmeyi
SAYED'in ilk organizasyonu olan 1. Ulusal Sağlık Kurultayı'nın kısa bir
değerlendirmesini yapar mısınız?
1.Ulusal Sağlık Kurultayı’nda,
sağlık alanında hizmet veren bütün özel ve resmi kuruluşların, sağlık
yöneticilerinin bütün bileşenlerini (başhekim, başhekim yardımcıları,
hemşireler, müdür, müdür yardımcıları, saymanlık müdürleri vb) tedarikçi, ilaç
veya tıbbi malzeme kuruluşları vb buluşturmayı amaçladık. Çünkü sağlık hizmeti vermek sadece doktorların
veya hemşirelerin görevi değildir. Sağlık hizmeti, özel, resmi kuruluşlar,
sivil toplum kuruluşları ve sağlıkla ilgili herkesin ortaklaşa yürüttüğü bir
hizmettir.
Sağlık politikasının
belirlenmesindeki sorumluluk sadece görev yapan hükümeti veya Sağlık Bakanlığı'nı ve bağlı sağlık
kuruluşlarını ilgilendiren bir husus değildir. Aynı zamanda resmi ve özel
kuruluşlardaki sağlık yöneticilerini, özel sektördeki ilaç, medikal, malzeme ve
diğer sağlık hizmeti sunucuları olan, radyolojik görüntüleme, laboratuar,
sterilizasyon, fizik tedavi, radyoterapi hizmeti veren özel kuruluşlar, sağlık
hizmetlerinde destekleyici rol oynayan, temizlik, yemek, veri hazırlama,
güvenlik ve bilgi işlem hizmetlerini veren kuruluşların da tamamını
ilgilendirmektedir.
Bu nedenle biz de bir sivil toplum kuruluşu olarak sadece Sağlık Bakanlığı'nı değil, konu ile ilgili Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu, Maliye Bakanlığı'nın ilgili bölümü, Kamu İhale Kurumu gibi sağlık hizmetleri veya sağlık kuruluşları ile doğrudan ilişkili diğer bakanlık ve kuruluşları da bu kongremize davet ettik. Kongremize yaklaşık 3000 civarında sağlık yöneticisi başvuru yaptı. Fiziksel yetersizliklerden dolayı ancak bunun 1500’ünü kabul edebildik. Sağlık 2007 Kongremiz, sağlık alanında Türkiye'de yapılan kongreler içerisinde en büyüğü oldu. Bu nedenle 2008 Kongresini 2. Sağlık Kurultayı olarak daha geniş katılımla düzenleme kararı aldık.
2. Sağlık Kurultayı'na yönelik beklentileriniz
nelerdir?
Kongre dönemimiz, sağlıktaki çalışmaların değerlendirileceği bir dönem olacak. Aksayan yönlerin telafisinin arandığı, vatandaşa daha faydalı, daha kolay bir şekilde sağlık hizmeti sunabilmenin yollarının konuşulduğu, bazı kararların alındığı bir kongre olacak. Sağlık Bakanlığı personel stratejisi ile ilgili tartışmalar yapılacak ve ilgili strateji belirlenecek. Sayıştay, Sosyal Güvenlik Kurumu, Kamu İhale Kurumu tarafından denetim ile ilgili eğitim çalışmaları yapılacak. Herkesi yakından ilgilendiren döner sermaye ve ek ödeme ile ilgili tartışmalar olacak. Yine bütün özel veya resmi sağlık kuruluşlarını ilgilendiren sağlıkta kalite, kalibrasyon ve toplam kalite yönetimi ile ilgili çalışmalar olacak.
Bunun dışında sağlıkta yeni bir konu olan Kamu Özel Ortaklığı ile ilgili bir
oturum yapacağız. Hastanelerde ilaç ve tıbbi malzemelerin, bulundurulması
amacına yönelik olarak çıkarılan çerçeve alım sözleşmeleri ve eksik yönleri
tartışılacak, ilgili yeni düzenlemelerin neler olması gerektiği konusunda
konuşmalar olacak.
2008 yılında yaklaşık 39 ile yayılacağı Bakanlık tarafından bildirilen, 23 yıldır uygulanmaya devam eden Aile Hekimliği çalışmaları, özel sağlık kuruluşlarının, sağlık hizmetlerindeki yeri ve önemi, mal ve hizmet alımlarında yapılan uygulamalar değerlendirilecek.
Yine ana konu olarak hastane bilgi yönetim sistemleri ile ilgili gelinen noktadaki problemler, çözüm önerileri ve bundan sonraki gelişmeler tartışılacak. Medikal cihaz kiralamaları, medikal hizmet veya destek hizmeti alımları ile ilgili mevcut sorunlar, yani bundan sonraki projeksiyon tartışılacak.
Sonuç olarak, sağlıkla ilgili yaşadığımız bütün sorunların konunun bütün tarafları ile değerlendirileceği bir kurultay olmasını ümit ediyoruz. Derneğimizin kuruluş amacında olduğu gibi tüm çalışmalarımızda Türkiye'deki sağlık hizmetlerini daha üst düzeyde, daha iyi kalitede vatandaşlara sunulmasını amaçlıyoruz.
Geçen yıl ki Kongrenin ülkemiz açısından çok faydalı olduğunu ve büyük çapta bütün konuların, bütün tarafların birarada tartıştığını düşünüyorum. Kongremize gösterilen yoğun ilgi, derneğimizin faaliyet alanında çok ciddi eğitim ve iletişim çalışmasına ihtiyaç olduğunu gösterdi. SAYED misyonunun gereği olarak bundan sonra da üzerine düşen sorumlulukları yerine getirecektir. Derneğimizin eğitim çalışmalarının yurt çapında yaygınlaştırılması amacıyla değişik bölgelerde istişare ve bilgilendirme toplantıları düzenleyecek, Kongremizi her yıl yapacağız. Türkiye'deki sağlık politikalarına yardımcı olacak, önümüzdeki 10 yıla ışık tutacak yeni düşüncelerin bu tip toplantılarla oluşacağına ve gelişeceğine inanıyoruz. Bu nedenle 2. Ulusal Sağlık Kurultayı'na bütün sağlık yöneticilerini, özel sektör temsilcilerini, kamu kurum ve kuruluşlarında konu ile ilgili çalışanları davet ediyoruz.
Sağlık alanında ki gelişmeler açısından 2008 yılına nasıl bakıyorsunuz?
Bilindiği gibi “Sağlıkta Dönüşüm Programı” çerçevesinde son 45 yıldır takip etmekte zorlandığımız çok hızlı bir değişiklikler silsilesi sürüyor. Hastanelerin birleştirilmesi bile, son 2030 yılda bütün hükümetlerin programlarında olmasına rağmen başaramadıkları ve vatandaşlarımıza ciddi sıkıntılar yaşattıkları bir konuydu. Bu bile tek başına büyük bir değişiklik diyebilirim.
Bununla birlikte pek çok yeni uygulamalar da gündeme girdi; Özellikle
Sosyal Güvenlik Kurumu'nun 2007 yılı temmuz ayından itibaren uygulamaya
başlattığı, hastanelerin yaptıkları işlemleri MEDULA programı aracılığıyla
Sosyal Güvenlik Kurumu'na bildirmesi ve yatan hastalardaki ilaç ve malzemelerin
tamamının hastaneler tarafından temin edilmesi çok önemli uygulamalar.
SAYED çok yeni bir dernek. Daha eski sivil toplum kuruluşları olmasına
rağmen 1.Kurultayla birlikte önemli bir çıkış yaptı, 2. kurultayla çok daha
farklı bir yere gelecek gibi gözüküyor. Bu başarıyı neye bağlıyor
sunuz?
SAYED'in yöneticileri sağlık
yönetimi işinin içinden gelen insanlar. Sorunları birebir yaşayan, her gün bu
sorunlarla karşılaşan bunları çözmek için gayret sarfeden insanlar bir araya
gelerek bu derneği kurduk.
Sonuç olarak biz sorunlarımızın neler olduğunu, bunları kimlerin, nasıl
çözümleyeceğini çok net biliyoruz. Bizim yaptığımız bu insanları yani sorunları yaşayanlarla çözebilecek
olan insanları bir araya getirmek. Hedef bu olunca tabiî ki dernek olarak
çok taraftar buluyor, iyi sonuçlar alıyoruz.
Ulusal yazılım sektörümüzün geleceği hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
Ulusal yazılımların sağlık kuruluşlarımızdaki yeri nedir?
Ulusal yazılım sektörümüzün durumunun çok iyi olduğunu, hatta dünyadaki
en iyi 34 ülkeden biri olduğumuzu düşünüyorum. Özellikle sağlık bilişimi
sektöründe hizmet veren hem yazılımlar, hem de hastanelerimizdeki donanımların
bu yazılımlara uyumluluğu açısından bunu söyleyebilirim. Bana göre Laboratuvar
sonuçlarının bilgi işlem sistemlerinde görülmesi açısından değerlendirdiğimizde
Amerika' dan bile daha ön plandayız.
Ben, Bakanlığın yurtdışı ilişkilerinde koordinatör yardımcısı olarak
görev yapıyorum. Yurtdışından gelen misafirlerimizin pek çoğu hastanelerimizi
ziyaret ediyor. Şunu özellikle vurgulamak istiyorum, en çok merak ettikleri
konular Sağlıkta Dönüşüm Programı
ve performansa dayalı ek ödeme sistemi oluyor. Çünkü dünyanın da böyle bir
problemi var, sadece bize ait problemler değil bunlar. Sağlık konusunda, çok
kısa bir süre içerisinde bu kadar değişikliğin nasıl yapılabildiği, bu
uygulamaların nasıl hayata geçirilebildiği ile ilgili pek çok yabancı bizden
bilgi almaya çalışıyor. Bu konuda ben umutluyum. Hatta sağlık bilişimi konusunda
ihracat yapacağımıza da düşünüyorum, zaten yapan firmalar da
var.
Türkiye'deki sağlık hizmeti sunucuları açısından bir karşılaştırma
yapmamız gerektiğinde sağlık hizmeti sunucularımızın dünyadaki yeri hakkında
neler söyleyebilirsiniz?
Türkiye Cumhuriyeti'nde
çalışan doktorların dünyadaki gelişmiş ülkelerdeki meslektaşlarından hiçbir
eksik yanı olmadığını, hatta artıları olduğunu düşünüyorum. Çünkü biz, daha çok
çalışıyoruz, daha kısa sürede daha çok hastaya hizmet veriyoruz. Bunun tabii ki
Türkiye'deki doktor sayısının az olmasından da kaynaklandığını söyleyebiliriz.
Onun için kişisel tecrübelerimiz her
zaman yurtdışındakilerden daha fazla. Resmi ve özel kuruluşlar tarafından
yeterince tanıtımı yapıldığında biz sağlık kurumunda çok önce gelen ülkeler
arasında olacağımızı düşünüyorum. Çünkü bilgi ve teknoloji açısından bir eksiğimiz
yok, eksiğimiz sadece otelcilik hizmeti açısından olabilir. Otelcilik
hizmetleri de hızla iyileşiyor. Ülkemizin hem doğal hem tarihi güzelliklerini de
buraya kattığınızda sağlık turizmi konusunda da büyük adımlar atabileceğimize
inanıyorum.
Yatan hasta ilaçlarının ve sarf malzemelerinin hastane tarafından
karşılanması uygulamasına yönelik olarak düşünceleriniz nelerdir
?
Bizim ilaçla ilgili bir sorunumuz olduğunu düşünmüyorum. Yıllardır devlet
hastaneleri ilaçları, sarf malzemelerini bulundurup yatan hastaların tedavisinde
zaten kullanıyordu. Nadiren de olsa hastane eczanesinde bulunmayan ilaçları
dışarıya reçete ile veriyorduk. Sosyal
Sigortalar Kurumu döneminde ilaç çeşitliliği azdı. Çeşitlik az, talep çok fazla olduğu için
ciddi kuyruklar vs olmaktaydı. Yeni olarak yapacaklarımız, kalem sayısını
artırmak, stoklama miktarını daha yakından takip etmek
olacaktır.
Medikal malzeme ile ilgili de özellikle faturalandırılamayan medikal
malzemeler diye adlandırdığımız, eldiven, pamuk, enjektör vb. malzemeler zaten
uzun yıllarıdır hastanelerimizde bulunmaktadır. Bununla ilgili de sorun yok,
burada sorun olabilecek tek konu sürümü
fazla olmayan, ne kadar kullanılacağını daha önceden kestiremediğimiz,
stoklandıramadığımız, kullanım miktarı zaman zaman değişebilen malzemelerdir.
Hastaya özgü şekli, boyu, yapısı, cinsi değişen tıbbi malzemelerde stoklama
probleminden dolayı bazı hastanelerimizde sıkıntı yaşanabilir. Fakat biz bununla
ilgili de önlemlerimizi aldık, satın almamızı daha hızlı bir şekilde
çalıştırarak bu tip malzemeleri de temin etme yoluna
gidiyoruz.
Hiçbir problem yoktur, tabiî ki diyemeyiz. Vatandaşın yararına olan bu uygulama, yeni bir uygulama olması sebebiyle hastaneleri biraz zora sokmuştur. Satın almaların iş yükünü belki iki kat arttırmıştır. Hastanelerin bu konuda da bir süre sonra uyum sağlayacağına inanıyorum.
Sonuçta hepimiz hasta olabiliriz bir gece yarısı hastaneye geldikten sonra şu malzeme bizde yok bunu alın getirin demek, acılı insanlara, dertli insanlara ikinci bir dert yüklemek anlamına gelir. Bu uygulama çok doğru bir uygulamadır. Fakat satın alma konusunda Kamu İhale Kurumu'ndan taleplerimiz var, hastanelerle ilgili satın alma işlerinde biraz özerklik ve ayrıcalık tanınmasından yanayım. Satın alma işlemleri hastanelere özgü olarak, biraz daha kolaylaştırılabilirse, bu sistemin yürüyeceğine inanıyorum. |