"Medical Grade Network", Sağlıktaki Bütünleşik Bir Ağ Klavuzu

Sağlık sektörünün karşılaştığı zorluklar sizce nelerdir?

            Sağlık sektöründe kurumlar uzun yıllar teknolojiye gerektiğinden az yatırım yaptı. Şu an %1 civarında bir yatırım BT tarafında yapılıyor. 2015’de bunun %3’e çıkması öngörülüyor. Ancak, kurumların tıp ve bilişim teknolojilerinin kesiştiği tıp bilişimine önem vermeye başladığını, iletişimi artırarak, daha kaliteli, daha güvenli, masrafları düşüren ve zamanında, hızlı ve doğru karar verebilmeyi sağlayan teknolojileri kullanmaya başladıklarını görüyoruz.

            Sağlık hizmetlerinin yönetilmesi son derece güç, ama bu, bir o kadar da önemli bir konu. Sağlık kuruluşları, ellerindeki yetersiz kaynaklarla daha yüksek kalitede hizmet verebilmek ve iş akışlarını daha verimli hale getirebilmek için çalışmakta. Ancak günümüzün sağlık hizmetleri ortamında hastalara ait bilgiler kamu ve özel sağlık kuruluşları arasında son derece dağınık bir halde bulunuyor. Bu da hastaya ilişkin bilgilere erişimi ve paylaşımı zor ve masraflı bir hale getiriyor.

            Bu zorlukların üstesinden gelebilmek için sağlık hizmetlerinin “Connected Health” dediğimiz entegre sağlık hizmetlerine doğru kaydırılması gerektiğine inanıyoruz. “Connected Health” vizyonuyla, sağlık hizmetleri dünyasına ait bütün parçaları kesintisiz biçimde birbirine bağlamayı, veri kaynaklarını, bilgileri ve süreçleri bir ağ içerisinde bir araya getirmeyi, kurumların ihtiyaçları olduğunda bilgiye anında ulaşabilmelerini amaçlıyoruz.

            Sağlık kuruluşlarına nasıl bir ağ klavuzu sağlıyorsunuz?

            Bu altyapı ile ilgili Cisco'nun web sitesinde Medical Grade Network isimli bir araç var. Kurumlar mevcut altyapılarını bu araçla inceleyip dünyadaki benzer kurumlarla karşılaştırabiliyorlar.

            Cisco Medical Grade Network, sağlık hizmeti ekosistemi içerisindeki tüm paydaşları tek bir enformasyon ve komünikasyon altyapısına bağlayacak akıllı bir ağ mimarisi. Farklı sektörler için uygun olan farklı network mimarileri var. Sağlık sektörü için uygun olan ise bizim Medical Grade Network adını verdiğimiz; hareketlilik, güvenlik, güvenilirlik, esneklik gibi sağlık çerçevesi içerisindeki tüm ihtiyaçlara odaklanan mimari. Burada güvenlik çok önemli. Bir banka ağı çökerse bu çok büyük bir sorundur, insanlar para kaybedebilirler. Peki bir sağlık ağının çökmesi ne demek? Çalışmayan bir yoğun bakım ünitesi telafi edilemeyecek sonuçlar doğurabilir. Dolayısıyla, Medical Grade Network ile yapmaya çalıştığımız şey, diğer sektörlerde de büyük tecrübemizin olduğu ağ tasarım prensiplerini, sağlık sektörünün benzersiz ihtiyaçlarına göre düzenleyip bunu en doğru şekilde yapılandırmak. Medical Grade Network, sağlıktaki bütünleşik bir ağ kılavuzu.

Büyük tecrübemizin olduğu ağ tasarım prensiplerini, sağlık sektörünün benzersiz ihtiyaçlarına göre düzenleyip bunu en doğru şekilde yapılandırmak. Medical Grade Network, sağlıktaki bütünleşik bir ağ klavuzu.

            Tabii burada şunu da göz önünde bulundurmak gerekiyor. İçeriğinden ötürü hasta kayıt ve bilgileri çok gizli ve kritik olduğu için, güvenlik seviyesinin en üst derecede olması ve bilgilerin sürekli yedeklenmesi gerekiyor. Kaliteli ve hızlı servisler altyapı için önemli, ancak hastane ortamlarında sistemin sürekli ayakta kalmasını sağlayacak güvenlik ve yedekliliğe de çok önem verilmesi gerekiyor. Yine teletıp çözümleriyle, 2. basamak kurumlarda, daha az uzman kadro bulunan yerlerden alınan dijital kayıtların merkezde uzman kişiler tarafından değerlendirilmesi, genişbant teknolojilerinin gelişmesiyle gerçekleşmekte.

Dolayısıyla artık sağlık kurumlarında dijital ve görüntüleme cihazları çok sık kullanılmakta. Bu yüksek çözünürlüklü tarama görüntülerinin ağ üzerinden gönderilmesi ve saklanması ciddi depolama ve yedekleme ihtiyacı oluşturduğu için SAN (Storage Area Network) çözümleri kullanılmakta.

-Önümüzdeki 5-10 sene içerisinde hangi IP teknolojileri sağlık sektöründe etkiye sahip olacak?

Kablosuz ağlar hastane ortamlarında son derece önem kazandı. Artık masaüstü bilgisayarlar değil, mobil cihazlar bazında düşünüyoruz. Bir tablet, ya da masaüstü bilgisayar, laptop ya da biyomedikal bir cihaz, ağ üzerinde birer uç haline geliyor.

Bu, masaüstü PC’lerin tamamen ortadan kalktığı anlamına gelmiyor, sadece diğer kablosuz cihazların, sağlık kurumu içerisinde çok daha yaygın bir şekilde kullanıldığını ve daha da yaygın olarak kullanılacağını gösteriyor.

Doktor yada hemşireler, hastanın yanındayken, kablosuz ağ üzerinde çalışan tablet PC’leri sayesinde hastane bilgi yönetim sistemi üzerinden hasta bilgilerine ulaşıp bilgilerde değişiklik yapabiliyor. Kablosuz IP telefonlar ile hastane içerisinde mobil haldeyken sürekli ulaşılabilir durumda olabiliyorlar.

HomeCare, yaşlı kişilerin hastanelerde bakım hizmetleri alması yerine, evinde kalarak ama yine hastane merkezinden sürekli ölçümler alınarak ve gözlem altında tutularak bakıldığı bir yaklaşım.

Özellikle önümüzdeki 5-10 sene içerisinde HomeCare konusunda ciddi ilerlemeler söz konusu olacak. Kronik hastalıkları olan hastanın durumunu, merkeze bağı bir ağ mimarisi sayesinde, internet üzerinden ses ve görüntülü telefon desteğiyle, evden takip ederek, gerekli müdahaleleri yapmak mümkün olacak. Bunun dışında  “Konum Bazlı Servisler” ile cihaz ve hasta takibi yapmak çok gündemde olacak. Güvenilir ve sağlam bir kablosuz ağ yapısı oluşturduğunuzda bunun iki faydası olabiliyor.

Bu kablosuz ağ sayesinde, konum bazlı takip yapılabiliyor. Kablosuz erişim noktaları aracılığıyla, etiketlediğiniz sedye ya da çalınması olası pahalı medikal cihazları ağınız içerisinde izleyebiliyorsunuz. Ayrıca, misafir kullanımı için ikinci bir kablosuz ağ oluşturabiliyorsunuz. Hasta yakını, dizüstü bilgisayarını hastanede güvenli iç ağdan ayrılmış olan misafir ağına bağlayabiliyor.

-Çözümleriniz için iş ortaklarınız var mı?

Cisco’nun entegre görüntüleme, klinik çözümler gibi pek çok alanda sağlık sektöründe beraber çalıştığı stratejik ortaklıkları var. Bu ekosistem içerisinde, medikal enformasyon teknolojisinin önde gelen tedarikçileriyle işbirliği içerisinde entegre bir çözüm portföyü yaratarak, bu sistemleri etkin bir şekilde uygulayan oyuncularla birlikte ortak projeler yürütüyoruz.