Sağlık ve Bilişimde Objektif Haber

  English

TC Kimlik Kartı ve Elektronik  Kimlik Doğrulama Sistemi

 

Uygulama ile; kağıt reçete yerine elektronik reçete kullanımı sağlanıyor. Eczaneler, hastaların karnelerindeki reçetelerine işlem yapmak yerine, elektronik kimlik kartları ile sisteme bağlanarak, reçetelerini sisteme  işliyorlar.

           

Eczacıların, hastaya ait reçete bilgilerini bilgisayara  girmesinin önüne geçiliyor. Tek bir işlemde, hastaya ait reçete bilgilerinin tümü görülebiliyor. Uygulama ile, gereksiz ilaç kullanımı kontrol altına alınarak sağlık giderleri azaltılıyor. Okunaksız hekim yazılarından kaynaklanan reçete hatalarının önüne geçiliyor.

           

Hastalar, elektronik ortamda yazılmış, sağlık personeli tarafından elektronik imzalanmış olan e-reçete ve e-raporlarına göre, ilaçlarını herhangi bir belge taşımaya gerek almadan alabiliyor.

           

Hekimler, akıllı kart ile hastanın sağlık bilgilerine ulaşarak teşhis ve tedavilerini bu bilgiler ışığında sürdürüyor.

           

           Elektronik Kimlik kartı,  günlük yaşamdaki iş ve işlemleri kolaylaştırarak, hızlandırıyor. Aynı zamanda, hizmet sunumunda vatandaşların kimliğinin geleneksel yöntemler ile doğru olarak saptanamamasının getirdiği usulsüzlükler de önleniyor. Beşeri hataları minimuma indiriyor, zamandan tasarruf sağlıyor.

           

Yakın gelecekte, hastaların sağlık-NET Portalı’ na giriş yaparak, kendisi ile ilgili mahrem bilgileri de içeren uygulamaları (muayene randevusu, Tele Konsültasyon vb) çalıştırabilecek alt yapı sağlıyor.

 

-Pilot uygulamanın aşamalarını ve gelecek projeksiyonunu özetler misiniz?

 

1 Eylül'de Bolu İzzet Baysal Devlet Hastanesi'nde 5 poliklinikte pilot uygulamaya başladık. Bugüne kadar 15000 vatandaşımıza akıllı kart dağıttık. 8 Aile hekimi ve 67 eczanede güvenli kart erişim cihazlarını kurduk. 2009 yılı sonuna kadar Bolu'daki tüm hastanelere, aile hekimlerine ve eczanelere kurulumu tamamlayarak 300 bin kart sayısına ulaşacağız.

 

Sağlık Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve e-Devlet Kapısı uygulamalarıyla entegrasyonu sağlayarak, 2010 yılı itibariyle pilot uygulamayı sonlandıracak ve 2011 yılında tüm ülkeye yaygınlaştıracağız. Böylelikle vatandaş sağlık hizmeti almak için istediği sağlık kuruluşuna, devlet-özel-aile hekimi ayrımı yapmadan başvurabilecek. Köy ve mezralarda, ambulanslarda, emniyette, adliyede vb kamu kuruluşlarında kullanılabilecek. Akıllı kartlar, adliyede, pasaport işlemlerinde, noterde, emniyette yani sağlık alanının dışında da kullanılacak. Vatandaşlarımız sağlık hizmeti dışında da dava açma, evlenme başvurusu, pasaport alma, vergi vb işlemleri evlerinden yapabilecek. Sistem, Toplu biraraya gelinen yerlede, okullarda sinemalarda vb alanlarla turnikelerle kontrol ederek kullanılabilecek.

           

-Projenin kamu kurumları ile ilişkisi nedir? Hangi kurum/kuruluşların paydaşlığında yürütülüyor.

           

Proje, Başbakanlık, İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu, Devlet Planlama Teşkilatı, Darphane, TÜRKSAT, Emniyet Genel Müdürlüğü, Maliye Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Diğer kamu kurumları ve yazılım firmalarının paydaşlığında yürütülüyor.

 

Kamu kurumlarının desteği ile geleneksel kamu hizmet süreçleri elektronik ortama aktarılıyor. Böylelikle hizmetler, vatandaşlara elektronik ortamlardan sağlanıyor. Zamanla, hali hazırda kullandığımız nüfus cüzdanlarımız ile yaptığımız tüm işlemleri, akıllı kartlar ile yapabilecek duruma geleceğiz.  Sağlığın birinci öncelikli olması, otomasyonu en iyi hayata geçiren firmaların sağlık sektöründe olması ve bu süreçlerin ciddi alt yapı gerektirmesi nedeniyle ilk uygulama sağlık alanında başladı.

 

-e-Reçete uygulaması nasıl bir gereksinmeden doğdu? Bugün için yaşadığınız sorunlar nelerdir?

 

Devletin en büyük açıkları sosyal güvenlik ve sağlık alanındadır. Özellikle sosyal güvenliğin ekonomik açıkları nedeniyle çok ciddi kayıplar söz konusu oluyor. Hak etmeyenin hizmet alması, başkasının adıyla hizmet alınması, sahte sağlık karneleri ile hizmet alınması, mevzuata aykırı işlemlerin yapılması, sahte reçete ve raporların hazırlanması, gerçekçi olmayan teşhis ve tedavilerin verilmesi gibi usülsüzlükler ile karşılaşılıyor.

 

Türkiye'de sağlık anlamında belli seviyeye gelmiş, olgunlaşmış şehirler görüyoruz. Bolu buna iyi bir örnek, Muğla, Isparta, Eskişehir, Bilecik gibi şehirler sorunları fazla olmayan, usulsüzlüklerin az olduğu şehirler. Ancak, Doğu'da, Güneydoğuda, İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerin belirli semtlerinde sosyal güvenlik anlamında sorunlu yerler var.

-Akıllı kart uygulamasının dünyadaki başarılı örnekleri var mıdır?

 

Almanya, Avusturya, Hollanda ve Fransa gibi ülkelerde uygulanıyor. Bu ülkelerde sosyal güvenlik kartları dağıtılmış. Sözünü ettiğim ülkelerde bizdekine benzer problemleri yaşamışlar. Sağlık harcamalarını test etmişler. Üst yönetime önerilerde bulunarak normal o güne kadar normal karşılanan usülsüzlüklerin önüne geçmişler.

 

-Hastalar, e-Reçete ile hangi kazanımları elde ediyor?

 

Öncelikle, e-Reçete ile; hizmet alan ve veren birbirinden emin oluyor, elektronik ortamda ispatı sağlanabiliyor. Eczacıların karşılaştıkları sorunlar; okunamayan, hatalı kağıt reçeteler, reçete üzerindeki  tahrifatlar yapılması, reçetelerin başka kişilereyazılması önleniyor. Güvenlik konularının çözülmesi ile birlikte hastanın geçmiş ilaç bilgisine ulaşımı sağlanıyor.

 

Tüm işlemler elektronik ortamda yapılıyor ve e-Reçete Uygulaması’ndaki işlem onaylarında e-İmza kullanılıyor. Hastaların geçmiş ilaç bilgisi ile birlikte, elektronik kayıtlarına otomasyon üzerinden  ulaşılabiliyor, ilişkilendirme yapılabiliyor.

 

Belki de en önemlisi; e-reçete, ilgili sağlık kuruluşunda yazılabiliyor. Eczacılar elektronik ortamda ulaştıkları reçetelerde ilaçları karışıklık yaşamadan hastalara verebiliyorlar.

 

-Bolu İzzet Baysal Devlet Hastanesi'nde başladığınız pilot uygulamada hastane bilgi yönetim sistemi tarafında karşılaştığınız sorunlar var mıdır?

           

Projeye otomasyonun entegrasyonu konusunda hiçbir sorun yaşamadık. Hastanedeki sistem zaten e-Reçete uygulamasına kadar gelmişti; elektronik imza uygulaması kullanılmaktaydı, provizyon uygulaması da zaten kurumların hizmetine sunulmuştu. Sadece Sosyal Güvenlik Kurumu'na e-Reçete gönderimi ile ilgili olarak bir çalışma yapmak söz konusu oldu. Bu işlemleri de kolaylıkla entegre ettiler. Yani biz otomasyonu hazır bulduk. Sağlık Bakanlığı yetkilileri de bize,  Bolu'daki uygulamadan memnun olduklarını, beklediklerinden az sorunla karşılaştıklarını belirttiler.

 

Hastane ve Aile Hekimliği Bilgi Sistemlerinin birlikte hayata geçirildiği İl olarak seçilen Bolu’da; projenin HBYS tarafında Çözüm Bilgisayar çalışıyor. Çözüm Bilgisayar Genel Müdür Yardımcısı Fatih Şahin ile görüştük.

           

Elektronik Kimlik Kartları,  artık bir sağlık karnesi görevi görüyor; Hastanın hastaneye ilk kabulünden, provizyon alınması, kimlik kartlarıyla hastanın kimliğinin doğrulanması, hastaya reçete yazılacağı zaman hastanın kimlik kartı doktorun imza ve kimlik kartıyla elektronik olarak reçetenin onaylanması ve sisteme iletilmesi işlemleri bu akıllı kartlar üzerinden sağlanıyor.

 

Bolu’da, Elektronik Kimlik kartlarının, kendi ihtiyaçlarını karşılayabilecek 15 bin kişiye dağıtımı devam ediyor. Yıl sonunda tamamlanması beklenen ve Bolu'nun ardından da tüm Türkiye'de yaygınlaşmasının başlanması öngörülen projenin, HBYS tarafındaki işleyişine firmamız destek sağlıyor. Proje ile ilgili olarak yapılması gerekenleri değerlendirdiğimizde, zaten birçok unsurun yazılımımız bünyesinde var olduğunu gözlemledik. Sağlık Bakanlığı, SGK ve e-Devlet Kapısı Uygulamaları’na entegrasyon konusunda uzun süredir yürüttüğümüz çalışmalarımızla hazırlıklarımızı tamamlamış durumdaydık. Bu nedenle istenen uygulamaları hayata geçirme konusunda büyük bir sıkıntı ile karşılaşmadık.

 

Önümüzdeki süreçte; sisteme uyum sağlama ve yeni teknolojiyi kullanma sırasında ortaya çıkabilecek isteksizliklerden kaynaklanabilecek bazı problemlerimiz olabilir. Ancak sonuçları çok önemli olacaktır; Her şeyden öte, bilginin yönetilmesi, güncel bilgiye ulaşılması ve karar destek sistemleri ile entegrasyonun sağlanması gerçekleşecek, bürokrasi en az seviyeye indirilecek, hizmet sunumunda kalitenin ve hızın artması sağlanacak, gerçek kişiye, gerçek hizmetin ve ilacın verilmesi sağlanacak, tahrifat ve suistimallerin en az seviyeye getirilmesi sağlanacak, hak edenin hak ettiği hizmeti ve tedaviyi alması sağlanmış olacaktır.

 

(08.06.2009)