2010/61Sayılı
Genelge ve Yapısal Değişiklikler
Avrupa Birliği ile entegrasyon sürecinde 7 Mayıs 2010 tarihinde
5982 sayılı yasa ile getirilen “özel hayatın gizliliği ve korunması”
hakkındaki T.C. Anayasası’nın 20. Maddesindeki değişiklik, tıp bilişimi
alanında çalışan bizim gibi sektörel firmalar ve elbette sağlık kurum ve
kuruluşları için çok büyük bir önem arz etmektedir. Yapılan bu anayasa
değişikliği ile artık herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını
isteme hakkına sahip oluyor, kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında
bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini
talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenme
imkanına kavuşmaktadır.
T.C. Anayasası’nın 20. Maddesindeki değişikliğe paralel olarak ta T.C.
Sağlık Bakanlığı İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı 19.08.2010 tarihli
2010/61 Sayılı Genelgesi ile tıp bilişimi alanında faaliyet gösteren sektörel
kuruluşlar ile sağlık kurum ve kuruluşlarına bir takım yeni ve köklü
düzenlemeler getiriyor. 2010/61 Sayılı Genelge, güncelliğini yitirmesi nedeniyle
ihtiyaçları karşılamaktan uzak ama hala yürürlükte olan, sağlık hizmeti sunan
tüm kurum ve kuruluşlarda tıp bilişimi konusundaki süreçleri düzenlemek üzere bu
genelgeleri de yürürlükten kaldırıp mülga hale getiriyor.
2010/61 Sayılı Genelgesinde ise; 2008/17 Sayılı Başbakanlık Genelgesi’ne
atıfta bulunularak her türlü yazılımın lisanslı olması gerektiği, artık veri
hazırlama kontrol işletmenliği (veri giriş elemanı, tıbbi sekreter vb.) ihalesi
için yazılım ve/yada donanım ihalesi ile birlikte ihaleye çıkılamaması,
hibenin bir takım koşullara bağlanması, teknik şartnamelerin hazırlanmasında
kopyala yapıştır yöntemine son verilmesi, garanti sonrası hizmetlerin, cihaz
entegrasyonlarının ve entegrasyon maliyetlerinin teklifte yer almasının
sağlanması, firma değişikliklerinde HBYS Alım Kılavuzu ve Veri Aktarım
Kılavuzuna göre hareket edilmesi önemli yapısal değişiklikler olarak
karşımıza çıkmaktadır.
Tüm bu saydıklarımızın yanı sıra, yukarıda anılan Anayasanın 20.
maddesindeki düzenlemeye paralel olarak; kişisel sağlık verilerinin gizlilik,
güvenlik, bütünlük, erişilebilirlik ve mahremiyetinin sağlanması için personel
ve yüklenici ile ayrı ayrı “gizlilik sözleşmesi” imzalanması, kişisel verilerin
kişinin kendisinin ya da kanuni vekilinin rızası alınmaksızın adli kurumlar
hariç hiçbir kurum ve kuruluş ile paylaşılmaması, bilimsel araştırma amaçlı
kullanılacak veriler için ilgili makamlardan izin alınma zorunluluğu ve bu
verilerin kimlik bilgilerinden arındırılmış olmasına yönelik düzenlemelerde
büyük önem arz etmektedir. Yine, sağlık bilgi sistemlerinde entegrasyonun
belirtilen koşul ve şartlarda sağlanması, donanım kiralamada rekabeti
engelleyici ve kurumu zarara uğratıcı firma ve tekliflere itibar edilmemesi, tüm
kurum ve kuruluşlarda bilgi işlem birimleri kurulması, kurum ve kuruluşta hizmet
alımı yoluyla çalıştırılacak eleman sayısının ve ücretlerinin belirlenmesinde
2000/32, 2009/64 ve 2010/43 Sayılı Genelgelerin, personel niteliklerinin
belirlenmesinde ise 2010/32 Sayılı Genelge'ye atıfta
bulunulmaktadır.
Ayrıca, yazılım ürünlerinin tedarik sürecinde, teknik şartname
hazırlanması için oluşturulacak olan teknik komisyona kılavuzluk etmek ve
gereken hallerde teknik şartnamelerin değerlendirilmesinde göz önünde
bulundurulacak kriterleri belirlemek, satın almaya ilişkin mevzuata bağlı kalmak
kaydıyla, T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan 2 adet kılavuz doküman
(Hastane Bilgi Sistemleri Alımı Kılavuz Dokümanı ile Görüntü Arşiv ve İletişim
Sistemleri(PACS) Alımı Kılavuz Dokümanı) Genelge ekinde yer
almaktadır.
Genelge ile getirilen bu düzenlemelerin sıklıkla karşılaşılan bazı
problemelere çözüm bulmak bazılarını ise tamamen ortadan kaldırmak maksadıyla
hazırlandığı görülmektedir. Özellikle, yazılım firmalarını rızaları hilafına
personel hizmeti sektörüne sokan Personelli HBYS ihalelerine yönelik tedarik
yönteminin değiştirilmesi üzerinde durulması gereken bir değişiklik olarak
karşımıza çıkıyor. Tedarik yöntemi nedeniyle 81 ilde adını sanını bilmeden
herhangi bir mülakat yapma şansı olmadan binlerce veri giriş personelini
çalıştırmak, tüm işçilik ve özlük haklarını yüklenmek, kurum inisiyatifi ile işe
alıp işten çıkarmak durumunda kalan tıp bilişimi firmaları artık asıl
faaliyet alanlarına daha fazla zaman ayırma şansına kavuşmaktadır. Kazanılan
bu ekstra zamanın doğrudan AR-GE projelerine harcandığı düşünülürse, bu
düzenlemenin fevkalade isabetli olduğu açıkça ortaya
çıkmaktadır.
Bir başka önemli düzenlemenin de kişisel sağlık verileri için getirildiği
görülmektedir. Genelge ile kişisel sağlık verilerinin gizlilik, güvenlik,
bütünlük, erişilebilirlik ve mahremiyetinin sağlanması için gerekli tüm
tedbirlerin alınması ve eksiksiz uygulanması istenmektedir. Bakanlığın bu
konudaki hassasiyetinin sebebinin, günümüzde kişisel verilerin ticari bir emtia
gibi alınıp satılabilmesi, el değiştirmesi ya da başkaca veriler ile entegre
edilebilmesi olduğu akıllara gelmektedir.
Boyutları tahmin bile edilemeyecek zararlara sebebiyet verebilecek
“kişisel veri” argümanı, geçmiş yıllarda onbinlerce iyiniyetli insanımızın kemik
iliğinin başka başka ellere geçmesinin tanıklığını bizlere yaşatmıştır. Yine
yakın zamanlarda, MERNİS bilgilerinin internet üzerinden icra takibini
kolaylaştırmak isteyen 600 Avukat'a ücreti mukabil satılması, kişisel verilerin
ve korunmasının ne denli önemli olduğuna ve Genelgede bu yönde bir düzenleme
yapılmasının ne denli isabetli olduğuna işaret etmektedir.
Mevcut ve muhtemel zararları gidermek, en baştan engellemek için firmamız
tarafından 2010/61 Sayılı Genelge'ye paralel olarak Bilgi Güvenliği Yönetim
Sistemi (BGYS) Departmanımız tarafından da sağlık kurum ve kuruluşlarının sahip
olduğu tüm bilgisayarların taranmasına yönelik olarak penetrasyon testi
yapılmaktadır. Sistem kaçaklarını ve dışarıdan müdahaleleri engellemeyi ve
nihayetinde kişisel verilere yetkisiz kişilerin erişimini engelleyen bu
çalışmamızı tüm hastanelerimizde başlatmak ve bu konuda herhangi bir ihmale
fırsat vermemek üzere BGYS Departmanımız çalışmalarını var gücüyle
sürdürmektedir. Sağlık kurum ve kuruluşlarımızın BGYS Departmanımız ile
irtibata geçmesi ve kurumlarında penetrasyon testi yaptırmaları muhtemel
tedbirlerin en sağlıklısı olarak görülmektedir.
İhmale ya da gecikmeye fırsat verilmesi ve kişisel verilerin el
değiştirmesi, çıkara sebebiyet vermesi ya da silinmesi durumunda ise başta
hastane yöneticileri olmak üzere tüm sistem sorumlularını ağır yasal
yükümlülükler beklemektedir. Çünkü 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu Md. 243 vd.
gereğince bilişim sistemlerine
dolayısıyla kişisel verilere kişinin rızası hilafına girilmesi 6 aydan 6 yıla
kadar hapis ve 5000 güne kadar adli para cezasına karşılık gelmektedir. Bu
nedenlerle, tüm sağlık kurum ve kuruluşlarımızda çalışan yöneticilerimizin
kişisel verilerin muhafazası ve gizliliği hakkında çok büyük bir ihtimam
göstermesi gerekmektedir.
Kişisel sağlık verisi yeni bir kavram olması nedeniyle kapsamı konusunda
bir takım belirsizliklerin önüne geçilmesi gerekmektedir. Genelge eki HBYS Alım
Kılavuzu incelendiğinde kişisel sağlık verisinin, kimliği belirli veya
belirlenebilir bir kişinin fiziksel, ruhsal, sosyal sağlığına veya veri
öznesinin aldığı sağlık hizmetine ilişkin olan, elektronik, kağıt veya benzeri yollarla
üretilen, taşınan veya saklanan sağlıkla ilgili her türlü verisi olduğu, bu
kapsama sağlık hizmeti almak isteyen bireylere ilişkin kayıt bilgileri, ödeme
bilgileri, sağlık gerekçeleriyle bireyi teşhis edebilmek amacıyla ilgili kişiye
tahsis edilen numara, takma ad,
sembol veya diğer herhangi bir özellik veya tanıtıcı, veri öznesine
sağlık hizmeti sağlayan kişinin kimlik bilgileri gibi bilgiler de dahil olmak
üzere kayıt altına alınan her türlü bilginin girdiği
anlaşılmaktadır.
Tüm bunların, TCK, KİK, T.C. Sağlık Bakanlığı 2010/61 Sayılı Genelgesi ve
Ekleri ile bir arada değerlendirilmesi neticesinde artık tedarikçi tıp bilişimi firmalarının ve
bu firmalardan hizmet alımı yapan sağlık kurum ve kuruluşlarının “kişisel sağlık
verisi”nin güvenliği ve gizliliği noktasında herhangi bir girişimde bulunmadılar
ise derhal harekete geçmeleri, harekete geçtiler ise de tam ve eksiksiz bir
şekilde takip yaparak hizmet sunmaya devam etmeleri, ihmalkar ya da tedbirsiz
davranılması durumunda ise çok ciddi yaptırımlara maruz bırakılacaklarını
öngörmeleri gerekmektedir. Tıp bilişimi sektörüne ve sağlık kurum ve
kuruluşlarına kendine çeki düzen verme ve sektör gereklerini yerine
getiremeyecek gerçek ya da tüzel kişileri elemine etme şansı tanıyan bu yasal
düzenleme, her halükarda sektörün lehine olup desteklenerek devamlılığının
sağlanması gerekmektedir. Firmamız ve yetkili birimleri BGYS konusundaki
bilgi ve duyarlığını tüm sağlık kurum ve kuruluşlarımıza aktarmayı bir görev
addetmektedir. Bu vesile ile firmamızdan BGYS eğitimi alan sağlık kurum ve
kuruluşlarımıza göstermiş oldukları bilinç ve hassasiyet nedeniyle teşekkür
ediyor, tüm tıp bilişimi camiasına güzel bir hizmet yılı geçirmelerini
diliyorum.
|