Sağlık ve Bilişimde Objektif Haber

  English

Sağlık Bilişimi, Özgür Yazılım ve PARDUS

            Pardus, TÜBİTAK UEKAE bünyesinde geliştirilmekte olan Linux temelli, özgür yazılım lisanslı bir ulusal işletim sistemidir. Pardus, bilişim okur-yazarlığına sahip bilgisayar kullanıcılarının temel masaüstü ihtiyaçlarını tümüyle karşılayacak şekilde internet araçları, ofis seti, çoklu ortam oynatıcı ve düzenleyiciler, oyunlar ve diğer pek çok yazılım ile tek bir CD'de gelir; hızla yüklenip, kolayca kullanılabilir. Pardus Türkçe'yi tam ve düzgün destekler, Türkçe dışında 11 dünya dilinde kurulu ve 60'ın üzerinde dilde çalışır. Pardus, dünyaya yayılmış yüz binlerce bireysel kullanıcı yanında pek çok kamu kuruluşu, sivil toplum örgütü, üniversite ve özel şirket tarafından da kullanılmaktadır.

 

Sağlıkta Yazılımın Yeri

 

            Padişah sözlerinde bile yeri vardır, bir nefes sağlığın yerini hiç bir şey tutamaz. Sağlık söz konusu olduğunda herkes sınırlarını zorlar, erişebileceğinin en iyisini, hatta daha da iyisini almaya çalışır. Bu nedenle sağlık sektöründe inovasyon ve gelişme son derece hızlıdır. Savunmadan sonra bilişimin en yoğun girdiği ve en etkin kullanıldığı alanlardan biridir sağlık.

 

            En hızlı bilgisayarlar, en son bilişim teknolojileri, en gelişmiş yazılımlar sağlık sektörü ya da sağlık araştırmaları için geliştirilir. En az hata yapan (ya da yapmayan) bilişim sistemleri hastanelerde kullanılır, daha doğrusu kullanılmak zorundadır. Dolayısı ile bilişim teknolojileri ve de tabii ki yazılım, sağlık sektörünün çok kritik bir bileşenidir.

 

            Burada “yazılım” derken yalnızca bilgisayarlara yüklenen ve çalıştırılan bildik yazılımları kastetmiyoruz. Sağlık sektöründe kullanılan pek çok ileri teknoloji ürünü içerisinde gömülü (embedded) bilgisayarlar ve bu bilgisayarlar üzerinde koşan yazılımlar barındırır. Basit bir tansiyon ölçme cihazından son derece karmaşık bir görüntüleyiciye kadar her tarafınız yazılımlarla doludur. Yaptığınız işin güvenilirliği bu yazılımların güvenilirliği ile sınırlıdır.

 

Sahipli Yazılım ve Şehir Efsaneleri

 

            Geçen yüzyılın son 20 yılında oluşan yazılım endüstrisi (daha doğrusu önemli bir kısmı) iş ve gelir modeli olarak sahipli (proprietary) yazılım dediğimiz yöntemi benimsemiştir. Sahipli yazılım yöntemi programların bilgisayar üzerinde çalışan ikili (binary) hallerinin kullanıcıya/müşteriye verilmesi, programcının okuyup anlayabildiği kaynak kodunun, hem de sıkıca, saklanması ve gizlenmesi esasına dayanır. Sahipli yazılımı kullanabilirsiniz, ama nasıl çalıştığını anlamak, çalışma şeklini değiştirmek ve geliştirmek, özel gereksinimlerinize uydurmak gibi işlemler yapamazsınız. Eğer yazılımda bir hata, bir performans düşüklüğü, ya da değiştirilmesini istediğiniz bir şey varsa yazılımın fikri mülkiyetine sahip olan firmaya başvurursunuz ve değişiklik talep edersiniz. Bu firma da, doğal olarak, ancak diğer planları ile uyuşuyor ve ticari açıdan da cazip ise bu taleplerinizi yerine getirir.

 

            Daha da önemlisi, sahipli yazılım kullanan bir sistemin hangi koşul altında tam olarak nasıl çalışacağını bu koşul gerçekleşmeden bilemezsiniz. Olsa olsa laboratuvar testleri ve pilot uygulamalar ile işlevleri olabildiğince geniş koşul ve durumlarda deneme yoluna gidebilirsiniz. Tabii bir de bu koşul ve durumlar gerçek hayatta karşınıza çıktığında yazılımın aynen testte çalıştığı şekilde çalışacağı varsayımında bulunmanız gerekir.

 

Özgür Yazılım Nedir?

 

            Neyse ki yazılım alanında tek oyun tarzı sahipli yazılım değil. Yine çok benzer zaman diliminde ortaya çıkan ve özellikle bu binyılın başından itibaren gittikçe güçlenmeye başlayan özgür yazılım yöntemi, sahipli yazılıma çok ciddi bir seçenek oluşturuyor.

 

            Özgür yazılım fikri mülkiyetin belli sınırlar dahilinde paylaşımı mantığına dayanıyor. Yazılımı derlenmiş ve çalışmaya hazır ikili dosyalar şeklinde alabileceğiniz gibi kaynak kodu olarak da alıp kendiniz derleyebiliyorsunuz. Özgür yazılım içeren bir gömülü sistem aldığınızda burada çalışan yazılımın kaynak kodunu da alıyorsunuz. Bu sayede yazılımlarınızın nasıl çalıştığını anlamak, çalışma şeklini değiştirmek ve geliştirmek, özel gereksinimlerinize uydurmak da aynen yazılımı çalıştırmak gibi sıradan bir iş haline geliyor.

 

            Özgür yazılımın kaynak kodu açık olduğu için fikri mülkiyet sahibine bağlı ya da mecbur kalmanız söz konusu değil. İsterseniz kendiniz, isterseniz güvendiğiniz bir tedarikçiniz, örneğin ulusal yazılım sanayiniz, gerekli inceleme ve değişiklikleri yapabiliyor yazılım üzerinde. Bu açıklık sonuçta özgür yazılımların tek bir “fikri mülkiyet sahibi” olmamasına, paylaşımcı bir geliştirme ortamında bir nevi imece ile üretilmesine yol açıyor.

Sağlık Sektörü Neden Özgür Yazılım Kullanmalı?

           

            Bu özellikleri ile özgür yazılımın ulusal güvenlik için birebir olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Kaynak koduna sahip olduğunuz, kendi ellerinizle derleyip bilgisayar ve gömülü sistemlerde çalışmaya hazır hale getirdiğiniz, hatta istediğiniz şekilde değiştirdiğiniz yazılım için güvenlik ve güvenilirlik sorunları en alt düzeye iner.

 

            Yapmanız gereken artık küresel özgür yazılım camiasının bir ürünü ve hatta bir malı haline gelmiş bu yazılımları inceleyecek ve değiştirecek bilgi birikimine sahip olmanız. Her şeyi baştan keşfetmeniz ve geliştirmeniz gerekmiyor, zaten hepsini kullanabiliyorsunuz ve üstelik hepsi tümüyle açık.

 

            Özgür yazılımın kapalı kaynak kodlu yazılımlara göre çok sayıda üstünlüğü bulunuyor. Bunların başında da güvenlik geliyor. Açık kaynak kodlu yazılımlar, doğası gereği geliştirilme sürecinden kullanılma aşamasına kadar on binlerce göz tarafından denetleniyor. Kötü niyetli bir programcı ya da kuruluş tarafından yerleştirilebilecek bir kod parçasının böyle bir ortamda gizlenmesi mümkün değil. Ayrıca, kaynağın açık olması nedeniyle olası güvenlik açıkları hızla yamanabiliyor. Linux platformunun bir diğer üstünlüğü ise, bu ortamda virüs, truva atı, solucan, casus yazılım gibi tehlikelerin yok denecek kadar az olması.

 

            Güvenlik biraz daha geniş anlamda düşünüldüğünde güvenilirlik açısından çok ciddi avantajlar sağlıyor. Sistemlerinizin sürekli çalışması sayesinde bakım ve destek maliyeti düşüyor, arıza ve tamirat nedeniyle ortaya çıkan iş gücü kaybından kurtuluyorsunuz. 

 

            Kaynak kodunun isteğe ve gereksinime göre özgürce değiştirilip yeni amaçlara hizmet edecek şekilde uyarlanması da yazılıma benzersiz bir esneklik kazandırıyor. Küresel Linux camiasıyla birlikte üretilen işletim sistemi, gerek lisanslama yöntemi ve gerekse bakım ve yönetim kolaylığı ile toplam sahip olma maliyetinde (Total Cost of Ownership) önemli tasarruf sağlıyor.

 

            Yukarıda tanımladığımız özgür yazılım geliştirme yönteminin en azından sahipli yazılıma eşdeğer ve çoğu zaman daha üst kalite ve güvenilirlikte üretim yapabildiği akademik ve sistemli karşılaştırmalarla defalarca gösterilmiş durumda.     

 

            Açık kaynak kodlu yazılımlar kullandığınızda yeni gereksinimleri karşılama konusunda daha esnek olacağınız ve inovasyon yeteneğinizin artacağı da açık. Özgür yazılım ürünlerinin geliştirme ve dağıtım yöntemlerinin doğal bir sonucu olarak ya tümüyle bedelsiz, ya da eşdeğer sahipli yazılımlara göre son derece düşük bedellerle edinilecekleri ve işletilecekleri deneyimle sabit.

 

Ve Pardus Geliyor...

 

            Pardus projesinin başlangıcı 2003 yılı başlarında ulusal güvenlik birimlerinin ön ayak olduğu bir beyin fırtınasına dayanıyor: “Türkiye'nin, özellikle ulusal güvenlik değerlendirmeleri ışığında, açık kaynak kodlu bir işletim sistemine gereksinimi var mıdır?” sorusu etrafında yürütülen bu çalışma sonrasında TÜBİTAK UEKAE bu konuda resmen görevlendiriliyor ve 2003 yılı sonundan itibaren Linux temelli ve açık kaynak kodlu bir işletim sistemi geliştirme çalışmaları başlatılıyor.

 

            Bu çalışmaların ilk meyvesi 2005 yılı başında yayımlanan Pardus Çalışan CD. Bunu Pardus 1.0 ve Pardus 2007 izliyor. Son derece yetenekli bir çekirdek ekip tarafından yürütülen geliştirme çalışmalarına çok sayıda gönüllü geliştirici de katkı veriyor ve sürüm çıkarma işi son derece oturmuş ve tekrarlanabilir bir sürece oturtuluyor. Pardus 2008 ve Pardus 2009, çekirdek ekipteki önemli değişikliklere kaşın bu sürecin işletilmesi ile yayımlanmış ve özellikle küresel Linux ve özgür yazılım camiasında büyük beğeni

 

            Masaüstü sistemlere ve bireysel kullanıcıya yönelik Pardus 2000 serisi, özellikle Milli Savunma Bakanlığı (MSB) teşkilatında Pardus kullanımı kararı ardından, kurumsal gereklere göre şekillenen Pardus Kurumsal serisi ile tamamlanıyor. MSB'nin 600'e yakın Askerlik Daire ve Şubesi'nde sunucular ve 6.000'e yakın istemcide kullanılan Pardus Kurumsal I'i 2011 yılı içerisinde yayımlanacak Pardus Kurumsal II izleyecek.

 

            Pardus'un yarattığı rüzgar yavaş da olsa kamu kesimini ve özel sektörü de etkilemeye başlıyor. Özgür yazılım yönteminin doğal sonucu olarak kendi çabaları ve oluşturdukları bilgi birikimi ile Pardus'a ve özgür yazılıma göç eden kamu kuruluşları, sivil toplum örgütleri ve firmalara artık daha büyük çaplı projelerde TÜBİTAK BİLGEM ve iş ortakları ile çalışarak büyük kurumsal göç çalışmaları yürüten kamu kuruluşları ekleniyor. İlk zamanlarda yalnızca meraklılarının bildiği ve kullandığı Pardus, artık yüz binlerce kişinin kullandığı ve sokaktaki insanın dahi aşina olduğu bir marka haline geliyor.

 

            Pardus'un ilk kurumsal kullanıcılarından birisi sağlık sektöründen: Manisa İl Sağlık Müdürlüğü 2005 yılı içerisinde deneme çalışmalarına başladı ve 2006 yılından itibaren tüm birimlerinde Pardus kullanmaya başladı. Halen 350'yi aşkın bilgisayarda Pardus kullanılıyor. Bu örnek Antalya ve Iğdır il sağlık müdürlükleri tarafından inceleniyor ve projeleri hazırlık aşamasında.

 

            Sağlık sektöründen bir başka örnek de Bursa Eczacılar Kooperatifi. 2009 yılından bu yana 350 civarında bilgisayarda Pardus kullanıyorlar.

 

            Bu örneklerden tümü kullanıcıların kendi inisiyatifleri ve kendi kaynakları ile geliştirilen Pardus göç projeleri.

 

            Daha sistemli ve organize bir çalışma ise Pardus Göç Ortakları arasına yeni katılan Sisoft ile yürütülüyor. Başta hastane bilgi sistemleri olmak üzere sağlık sektörüne hitap eden pek çok üründe Pardus'un nasıl kullanılabileceği ve sahaya nasıl sürülebileceği konularında ortak çalışmalara şimdiden başlamış durumdayız.

 

 

 

(29.12.2010)