Sisoft, Kadim
Dostlarıyla Sivas’ta Buluştu.
Sisoft , 6 Kasım 2010 tarihinde doğum yeri Sivas’ta bir tanıtım
toplantısı gerçekleştirdi. Sivas ve ilçelerindeki sağlık kuruluşlarından gelen
yüzün üzerindeki katılımcı ile gerçekleştirilen etkinlikte, 3. kuşak web tabanlı
HBYS, PACS, Tablet PC, iPhone/iPad uygulamaları
tanıtıldı.
Samuel Beckett, ‘Godot’yu Beklerken’ adlı romanında
ataletsizliğine yenilmiş
insanların, Godot adında ne olduğu bilinmeyen bir kimseyi veya "şeyi"
beklemelerini konu alır. Romandaki karakterler, sorunlarını çözmek yerine
Godot’ dan yardım beklerler. Godot gelecektir ve içinde bulundukları olumsuz
durumdan onları kurtaracaktır. Herkesin bir Godot’su vardır. Oysa Godot, hiç
gelmeyecek, çözüm getirmeyecek hayali bir kahramandır.
Çözüm Bilgisayar bu atmosferde Sivas’ta dünyaya gelir.
Godot’yu beklemez ve çözüm sunmak adına sahnededir. Bilgisayar’ın bir
efsane gibi anlatıldığı, yazılımın adının pek bilinmediği 80'li yılların
sonlarında, 12 metrekarelik ofiste ”çılgınca” bir serüvene çıkar.
Çözüm Bilgisayar artık, Sivas ve çevresindeki hastanelere çözüm
üretir. Yazılım ile sağlık hizmeti
sunmayı öğretir. Öğretirken de öğrenir. İyi bir öğretmen ve iyi bir öğrencinin
ellerinde şekillenen hamurdan sektörün en önemli aktörü meydana
gelir.
Sivas’ta ”çılgınca” doğan ışık, bugün yüzün üzerindeki sağlık kuruluşuna
çözüm sunan, yazılımı birkaç dile çevrilmiş, Türkiye’nin HBYS konusunda ilk
yazılım ihracatını gerçekleştiren, yüzlerce mühendis ve teknik personelin
çalıştığı, binlerce kişiye istihdam sağlayan bir güneşe dönüşür.
Ve bu güneş daha da büyüyerek uluslararası alanda söz alır. Artık
bu zorlu sınavın muhatabı, uluslararası rekabetin yeni aktörü, geçmişten
günümüze, Ankara’ya kadar gelen Sivas’ın başarılı öğrencisi ve
öğretmenidir.
Sisoft, yıllar sonra doğduğu kentte bir toplantı düzenler. Konuklar
tanıdıktır, konuşulanlar, yapılanlar...
20 yılı aşkın bir süredir yol arkadaşıdırlar. Bizim de bu
gelişimde katkımız var diyerek gururlanırlar.
Niçin tanıtım toplantısı Sivas’ta düzenlendi? Sorusunu Çözüm
Bilgisayar’ın en eski çalışanlarından ve dönemin yakın tanıklarından birisi olan
Sivas Temsilcisi Bülent Özçelik anlatır; ”İnsan nihayetinde doğduğu yere
döner demiş” atalarımız. Aslında kısmen eksik kalmış bu güzel tanımlama. Sadece
biz insanlar mı, doğduğumuz yere döneriz, ya kuşlar, ya balıklar, ya diğer
canlılar. Hepsi bir şekilde geri dönmüyor mu, doydukları yerden doğdukları
yere.
Kim bilebilir bu geri dönüş arzusunun içinde nelerin gizli olduğunu.
Acaba “bakın ben sizlerden biriydim, şimdi başka bir kimliğim var üstümde, başka
bir renk, başka bir koku. Ancak yine sizlerden biriyim” demenin ispatı
mı? Yoksa bilmediğimiz onlarca nedeni barındıran sır dolu bir meydan
okuyuş mu? Bilemiyoruz.
Bunca övgüye mazhar olan bir firmanın, artık doğduğu yere dönmesinin
zamanı geldi de geçiyordu. “Biz burada doğduk” diyen bir felsefenin
organizasyonunu yapmak gerekiyordu. Keşke imkan olsa da, Sivas’lıyız diyen
herkesi alabilse bu toplantı salonları. Yol hazırlıkları başladı, ilanlar,
afişler, sunumlar. Her biri dikkatli bir şekilde hazırlandı. Doğduğumuz şehre
yaraşır bir toplantı tertiplemeliydik. Büyük bir heyecanla toplantı için
hazırlıklarımıza giriştik. Misafirlerimiz peş peşe geliyordu, kimileri kadim
dostlarımız, kimileri telefonda defalarca görüştüğümüz ancak yüzlerini yeni yeni
gördüğümüz, ilerisi için pekişecek dostluğumuzun ilk adımlarının atıldığı
kişilerdi. Salon doldu. Biz bizi anlatmaya başladık. Kimdik, nereden çıkmıştık
bu yola ve nereden gelmiştik. Çözüm Bilgisayar gerçeği neydi, neleri
başarmıştık, el ele vererek neleri paylaşacaktık. Yeni yazılımlarımızı anlattık,
artık dünyanın yeni yüzü mobil iletişimin gerçeği olan 3G’ler üzerinden bir
mobil hastane tasarladık, yaşama geçirmeye çalıştık
birlikte...”
Bülent Özçelik ile görüşmemizi sonlandırırken, Sivas’ta ileri
teknolojinin tüm çekiciliği ile tartışıldığı bir günü geride bıraktık.
Ayrılırken belleklerimizde; yeni teknolojiye ait bildiklerimiz ve
bilmediklerimiz vardı. Bir de çok çalışmaktan, iyi ürün ve hizmet sunmaktan
başka rekabet ortamı tanımayan Sisoft personelinin gözlerindeki ışıltı.
Bunca yıl Godot’yu beklemeden, kendi öz güveni ile önemli derecelere
ulaşmanın gururu.
Ve, Gönül rahatlığı içinde evlerine götürdükleri ‘ekmeğin’
temizliği.
|