SAYED 3. Ulusal
Sağlık Kurultayı
Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ;” Türkiye'de sağlık konusunda bir
devrim yaşanıyor. 2003 yılında vatandaşın sağlık sektöründen memnuniyet oranı
yüzde 35 iken bugün yüzde 65'lere yükseldi.”
Sağlık Bakanlığı ile Sağlık Yönetimi ve Eğitimi Derneği’nin düzenlediği
''3. Ulusal Sağlık Kurultayı'' 20-24 Ekim tarihlerinde Antalya'da
yapıldı.
3. Ulusal Sağlık Kurultayı'nda, Türkiye'deki sağlık
hizmetleri bütün yönleriyle tartışılarak, sağlıkta dönüşüm programı çerçevesinde
geçmiş dönemdeki uygulamalar değerlendirildi. Görüş ve öneriler alınarak gelecek
projeksiyon için yeni planlamalar yapıldı. Sağlık Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Sosyal
Güvenlik Kurumu, Kamu İhale Kurumu, Sayıştay, Hazine Müsteşarlığı,
Üniversite Hastanelerinin yöneticilerinin, özel sağlık sigorta kuruluşları
ve ilgili diğer kurumların üst düzey yöneticileri ile tüm kamu ve özel sektör
sağlık yöneticilerinden 1500 kişi
katıldı.
3. Ulusal Sağlık
Kurultayı'nda Sisoft Sağlık Bilgi
Sistemleri Bilişim Sponsoru, Çözüm Haber Dergisi ise Basın Sponsoru olarak
destek verdi.
Kurultay'ın açılış konuşmalarını SAYED Başkanı ve Kongre Başkanı Prof.
Dr. Metin Doğan, Sağlık Bakanlığı
Müsteşarı Prof. Dr. Nihat Tosun,
TBMM Sağlık Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Cevdet Erdöl, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan yaptı. Sağlık Bakanı
Prof. Dr. Recep Akdağ Kurultay'a ikinci gün katıldı.
Sağlık Bakanı yaptığı konuşmasında Türkiye'nin sağlık alanında büyük bir
dönüşüm ve reformu gerçekleştirdiğini söyledi. Sağlık alanında bir çağı kapatıp yeni bir çağı
açtıklarını anlatan Akdağ, hükümetin ortaya koyduğu sağlık politikası,
stratejisi ve dönüşüm ruhu ile büyük bir değişimin gerçekleştirildiğini
bildirdi.
Kurultay’ın programında vatandaşın temsil edilmediğine işaret eden Akdağ,
şunları söyledi: "Biz, vatandaş ve hastayı öncelik kabul eden sistemi
geliştirmeyi amaçlıyoruz. Sektörün zaman zaman Sağlık Bakanlığı'nın
uygulamalarından rahatsız olduğu ya da 'Bu uygulama olmasaydı bizim için daha
iyi olurdu' dediği noktalar olmuştur. Ama işin hasta tarafı düşünülmüyor. Hasta
tarafını düşündüğümüzde aslında kendisini temsil edemeyen halkın temsilcisi de
biz siyasetçiler oluyoruz. Vatandaşın kendisini sivil örgütlerle bu alanda temsil etme yapılanmasının zayıf olması
bizi doğrusu halkın avukatı olma yolunda sürüklüyor. Doğrudan hizmet alan
vatandaşın hukukunu korumak bize düşüyor. Sektörle çekişmelerimiz de vatandaşı
ilgilendiren konularda olmuştur. Biz özel sektörün büyümesini isterken özel
sektörün gelişmesiyle ilgili belirli sınırlar koyuyorsak bu hizmetin Türkiye'de
dengeli dağılımını sağlamak içindir." dedi.
Bakan Akdağ sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye'de 10 yıl önce özel
hastanecilik diye bir şey yoktu. İlaç konusunda büyük sıkıntılar yaşanıyordu ve
ödemelerde gecikmeler vardı. Kamu hastaneleri perişan ve sefildi. Ama bugün ise Antalya'nın Toroslar’ındaki
bir köyde vatandaş kalp krizi geçirse hava ambulansı devreye girip son
teknolojiyle donatılmış hastanelere götürüyor. Türkiye'de son 1,5 yıl
içerisinde yaklaşık 7 bin kişi hava ambulansı ile hastanelere taşındı. Sistem
çok iyi işliyor. Cebinde parası olan, arkasında dayısı olanların sağlık
hizmetini aldığı, ötekilerin ezildiği bir sistemi asla kabul edemeyiz. Sağlık
sisteminin bütün paydaşları kendisini buna göre tanımlamalı. Bu ülkedeki insanlar haklarını yeterince
aramayı henüz öğrenmiş değil. Ne devlet karşısında ne de böyle hasta olduğu
zaman sistem karşısında. Vatandaş kendi hakkını arayabilecek şekilde
örgütlenebilmiş değil. Bu vatandaşın hakkını korumak da doğrusu bize düşüyor.
Biz bu hususta azami dikkati göstermeliyiz." dedi. Türkiye'de sağlık
konusunda bir devrim yaşandığını söyleyen Akdağ, "2003 yılında vatandaşın sağlık
sektöründen memnuniyet oranı yüzde 35
iken bugün yüzde 65'lere yükseldi. Önümüzde yüzde 70'i bulma hedefi var.
Türkiye'de anne ölümleri 12 sene önce yapılan bir araştırmada 100 binde 70'iken,
2010 yılında yapılan araştırmalarda yüzde 15-16 olacak. Bebek ölümleri binde
40'lardan binde 10 altına indi. Buna benzer çok sayıda örnek var. Ama tabi kötü
örnekler var. Şişmanlayan bir toplum olmaya başladık. Buna karşı önümüzdeki
aylarda tedbirlerimizi almaya devam edeceğiz." dedi.
Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın
sekizinci yılında böyle bir toplantının yapılıyor olmasının Sağlık Bakanlığı’na
ve konunun tüm paydaşlarına yol gösterici olacağını belirten Akdağ “Ümit
ediyorum ki sektörün diğer paydaşları da bu toplantılardan benzer dersleri
alarak dönerler. Bu durum bir denklemdir. Bir kesimin durumu diğerini etkiler.
Hepimiz aynı gemideyiz. İşlerimizi zorlaştıran ne varsa onları kolaylaştırmak
bizim görevimizdir.” diyerek konuşmasını tamamladı.
TBMM Sağlık Komisyonu Başkanı Cevdet Erdöl, Kongrenin açılış
konuşmasında bir işçinin sırf sigortalı
olduğu için eczaneden ilaç alamadığı günlerin geride kaldığını belirtti.
Erdöl “Sekiz yıl öncesine baktığımız zaman, sırf sigortalı olduğu için yanı
başındaki devlet hastanesine gidemediği veya devlet memuru olduğu için sigorta
hastanesine gidemediği dönemleri geride
bırakmış durumdayız. Yabancılara bunu anlatmakta zorlanıyordum. Ben PTT'nin
hastane çalıştırdığını, Demiryollarının hastane işlettiğini nasıl anlatacağım
diye düşünüyordum. Demiryollarında bir çivi bile çakılmamış uzun yıllar, ama
hastane işletiyor. Asıl görevi sigorta işlemi yapmak durumunda olan kurum
hastane işletiyordu. Belki ihtiyaçtandı. Ama köy ilkokulunda öğretmensiniz,
müdürsünüz ve teftişinizi de siz yapıyorsunuz. Başarılı olup olmadığınıza da siz
karar veriyorsunuz. Böyle sistemi anlamak ve anlatmak çok zor. Bu sistemi
değiştirmek istediğimiz zaman hangi dirençlerle, hangi baskılarla
karılaştığımızı hepiniz biliyorsunuz.'' dedi.
Herkesin sosyal güvence şemsiyesi altında olmasının önemini vurgulayan
Cevdet Erdöl, ''Eğer sosyal güvence yoksa, hasta sağlığa erişemiyorsa,
istediğiniz kadar iyi hastaneleriniz, doktorlarınız olsun, dünyanın birinci
sınıf hekimleriniz olsun, çöp bidonlarının yanında insanlar görürsünüz; tıpkı
ABD'de olduğu gibi. Şu anda tıbbın en ileri olduğunu düşündüğümüz ABD'de, arka
sokaklarda insanlar ölüyor. Bu insanların sağlığa ulaşamadığını tahmin ediyorum.
Fransa'da emeklilik yaşını iki yaş yükseltmek istediler, kıyamet koptu. Biz
onların yapmak istedikleri değişikliklerin hepsini yaptık, hayata geçirdik, çok
büyük mesafeler aldık, hukuki düzenlemeleri yaptık. Sekiz yıl önce herkes torpilini bulup yurt
dışında tedavi olmaya gayret ederdi. Şimdi ülkemiz bilgi ihraç ediyor. Yurt
dışından binlerce hasta, özellikle kalp, diş, göz ameliyatları için ülkemize
geliyor.'' dedi. Erdöl, Türkiye'nin sağlık sektöründe yazılım da ihraç ettiğine
değinerek, ''Ama bir arzum daha var. Sizin alet, edevat, ekipman imal edip
ihraç etmeniz lazım. Kendimize yetecek malzemeyi ürettiğimiz gibi yurt dışına da
ihraç etmemiz lazım. Gerek Sanayi
Bakanlığı gerekse Tübitak
projelere ciddi destek veriyor. Bunları yapabileceğimize
inanıyorum.'’dedi.
Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Nihat Tosun yaptığı konuşmasında
“Sağlıkta Dönüşüm Projesi'nin 8. yılında bu dönüşüm programının gerçekleşmesinde
çok önemli bir unsur olan insan kaynağımızla, bilinçli insan gücümüzle düzenli
bir tartışma ortamı sağladığımız, sağlık hizmetlerinin devamı için ihtiyaç
duyulan politikaların geliştirme sürecine katkıda bulunacak çok önemli bir
kurultaya katılmış bulunuyoruz. Kurultay
programını incelediğimde 8-10 sene evvel bu konuları bu seviyede tartışabileceğimizi hayal dahi
edemeyeceğimizi düşündüm. Bundan dolayı sizler adına gururlandım. Çünkü bu
hizmetler insanla birebir ilişkili olan hizmetlerdir. Bu hizmetlerde önemli olan
insan sevgisiyle insana hizmet sunulmasıdır. Teknolojimiz ve bu hizmetin paydaşları olan özel sektör çok
ilerliyor. Bürokrasi de hızlanmaya başladı. Bir yöneticimizin herhangi bir
alandaki tavsiyesi, yaklaşımı o teknolojinin çok önünde oluyor. Kurultay’da
birçok stand gezdim ve bazı arkadaşlarımın, standlarda sunulan teknolojinin
ilerisini tartıştığını gördüm. Bu durum çok gururlandırıcı ve böyle şeylere
şahit olunca çok mutlu oluyorum”
dedi.
Kurultay’ın sonuçlarından Bakanlık olarak çok faydalanacağını,
çalışmalara ışık tutacağını belirten Nihat Tosun, “Bu toplantının sonrasındaki
tartışmaları gerek Bakanımız gerekse bizler değerlendiririz. Bu Kurultay’ın
ismine yakışır bir şekilde interaktif olarak yürüteceğimiz çalışmalarımızın
insanımıza ve ülkemize yararlı olmasını diliyorum” diyerek konuşmasını
sonlandırdı.
Sağlık hizmetinin bir bütün olduğunun altını çizen SAYED Başkanı Prof.
Dr. Metin Doğan, bu bütünlük
içerisinde birçok tabakaya ve kuruma ihtiyaç olduğundan söz etti. Bu kurumları
Sağlık Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu, Kamu İhale Kurumu,
Sayıştay, Hazine Müsteşarlığı, Üniversite Hastaneleri, özel sağlık sigorta
kuruluşları olarak sıralayan Doğan, kurum ve kuruluşlardaki tüm sağlık personelinin sağlık hizmetinin
sunumunda ciddi rol oynadığını belirtti. Sağlık hizmetinin bütün
bileşenleriyle birlikte ekip işi olduğu inancıyla bakılması gerektiğini
söyleyen Doğan, bu inançla hareket
eden SAYED'in kurulduğu günden itibaren sağlık yöneticilerinin en önde gelen
kuruluşuhaline geldiğini söyledi. SAYED'in sağlık hizmetinin sadece Sağlık
Bakanlığı veya doktorların sorumluluğunda değil, doktoruyla, sağlık
idarecisiyle, hemşiresiyle ve özellikle hizmet sağlayan sektör kuruluşlarıyla
bir ekip işi olduğu inancıyla kurulduğunu söyledi.
SAYED Derneği’nin 2005 yılından bu yana ana hedefi; hizmeti alanıyla,
vereniyle Türkiye Cumhuriyeti
vatandaşlarının anayasal hakkı olan sağlık hizmetlerinin en kolay şekilde bilim
ve teknolojinin ulaştığı en son noktada güleryüzlü ve şevkatli ellerden ve ülkemiz
ekonomisi açısından da en düşük maliyetle elde edilmesidir. Bu hedefimizi
ancak sağlık yöneticilerinin eğitimiyle ve sektör içersindeki iletişimin en üst
düzeyde oluşturulmasıyla mümkün olduğuna inanıyorum. Bu anlayışla hizmetlerimizi
devam ettirmekteyiz” dedi.
Doğan, konuşmasında; “2007 ve 2008 yıllarında gerçekleştirdiğimiz 1. ve
2. Ulusal Sağlık Kurultaylarıyla ve
yine 2007 Aralık ayında Ankara'da gerçekleştirdiğimiz 'Sağlıkta Kamu Özel Ortaklığı
Konferansı' ile gelişen sağlık sisteminin önündeki sorunların çözümüne ışık
tutmuş olduk'' Bugün de açılışını yaptığımız 3. Ulusal Sağlık Kurultayı'nda hastane yönetiminin geliştirilmesi, daha
iyi bir sağlık sisteminin oluşturulması için sorunları bütün taraflarıyla
birlikte çözüm üretmek için görev alacağız.” dedi.
Kurultayda; Hastane Birlikleri Tasarısının değerlendirilmesi, kamu ihale
mevzuatı ve uygulama sorunları ile ilgili konular, yeni yataklı tedavi kurumları
işletme yönetmeliğinin değerlendirilmesi, yeni hemşirelik kanunu ile ilgili
görüşler ve uygulama problemleri ve ebelerin durumunun değerlendirilmesi, Sağlık
Hukuku ile ilgili sorunları, Ek Ödeme ve Döner Sermaye Uygulamaları, Tam Gün
Yasası Uygulamalarında İlk Değerlendirmeler, 2010 SUT ile ilgili Değerlendirme
ve Öneriler, Özel Sağlık Kuruluşlarının Dünü Bugünü ve Geleceği, Tıbbi
Tedarikçilerin sorunları, Üniversite Hastanelerinin Sorunları ve Tam gün
Yasasına Bakış, Sağlık kuruluşlarında İdari ve Mali Yönetim uygulama ve
sorunların tartışılması, Özel sağlık sigortası ve mesleki sorumluluk sigortası,
Sağlık hizmetlerinde uluslar arası ilişkiler ve rekabet şartlarının
değerlendirilmesi ile ilgili konularda fikir alış verişleri yürütüldü.
Sisoft Sağlık Bilgi Sistemleri Kurultay’da Bilişim Sponsoru olarak yer
aldı. Sisoft, standında öne çıkan iPhone/iPAD, Medikal Klinik Asistan gibi
mobil uygulamaların yanında, sağlık kurumlarında yeni kullanıma başlayan 3. Kuşak Web Tabanlı HBYS (Hastane
Bilgi Yönetim Sistemi) ve AHBS (Aile
Hekimliği Bilgi Yönetim Sistemi) tanıtımları yapıldı. Türkiye’de sağlık
sektöründe bir ilk olan iPhone/iPad uygulamalarını ve diğer mobil örnekleri test
datası üzerinden inceleyen hastane yöneticileri yeni teknolojilerin avantajları
ile tanıştılar. 3. kuşak Web tabanlı yazılımların genel ve teknik özellikleri
ile ilgili olarak bilgi alan ziyaretçiler memnuniyetlerini
paylaştılar.
Sağlık profesyonellerinin yoğun ilgi ve merakla incelediği iPhone/iPad
uygulamalarını, Sisoft standını bir heyet ile ziyaret eden Sağlık Bakanlığı
Müsteşarı Prof. Dr. Nihat Tosun'da
inceleyerek sorular yöneltti.
Kurultay'ın ilk ve ikinci gününde workshoplar düzenleyen Sisoft, her gün için bir katılımcıya iPhone hediye
etti. Workshoplarda Sisoft’un yeni imajı ve marka tanıtımın yanı sıra,
stratejik hedefleri paylaşıldı. Yoğun Kurultay programına rağmen katılımın
oldukça yüksek olması dikkat çekti. Programın Kurultay gündemine denk düşen
konulardan seçilmesi ilginin artmasına neden oldu.
Workshoplardaki Event programı kapsamında Genel Müdür Yardımcısı Fatih Şahin Web Tabanlı HBYS, Eğitim
Destek Müdürü Adnan Vural Web HBYS
Yazılım Örnekleri, Genel Yayın
Yönetmeni Okan Küçükersan Mobil
Uygulamalar [iPhone/iPad ve MCA (Medikal Klinik Asistan) Uygulamaları], ArGe
Yazılım Uzmanı Onur Altındağ AHBS
(Aile Hekimliği Bilgi Sistemi, Oracle İş Geliştirme Direktörü Murat Peker Yüksek Devamlılık ve
Felaket Kurtarma Çözümleri, Oracle Sağlık Sektörü İş Geliştirme Direktörü Dr. Korhan An ise Kurumsal İş Zekası
konularında sunumlar yaptılar.
|