7. Ulusal Tıp
Bilişimi Kongresi
“Tıp Bilişimi Derneği 2000'li yıllarda Sağlık ve Bilgi Stratejileri adını
taşıyan çok değerli bir dokümanı hayata geçirdi. Bu doküman daha sonra Sağlık
Bakanlığı'nca yayımlanan Türkiye Sağlık Bilgi Sistemi Eylem Planı'nı oluşturdu.”
Ana teması Sağlıkta Kalite, Performans ve Verimlilik için Bilgi
Teknolojileri olan 7. Ulusal Tıp Bilişimi Kongresi 14-17 Ekim 2010 tarihlerinde
Kıbrıs Kaya Artemis Resort'da yapıldı. Kongreye tıp bilişimine ilgi duyan 350
kişi katıldı.
Kongre açılışı öncesi Charles
Parisot IHE Çalıştayı, Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nden Dr. Ali Arifoğlu Proje Yönetimi, Akdeniz
Üniversitesi'nden Uğur Bilge
Kompleksite ve Etmen Temelli Simülasyon konulu kısa kurslar gerçekleştirdi.
Kongrenin açılış konuşmalarını Tıp Bilişimi Derneği Başkanı Prof. Dr. Mustafa Özmen ve Sağlık Bakanlığı
Müsteşar Yardımcısı Dr. Ekrem
Atbakan yaptı.
Mustafa Özmen yaptığı konuşmasında Tıp Bilişimi Derneği'nin geçirdiği
değişimi anlattı; “Aranızda hatırlayanlar vardır. 1999 yılında 1.Tıp Bilişimi Sempozyumu ile Tıp
Bilişimi Derneği ilk adımlarını atmaya başlamıştı. 2000'li yıllarda Sağlık ve Bilgi Stratejileri adını
taşıyan çok değerli bir dokümanı hayata geçirdi. Bu doküman daha sonra Sağlık
Bakanlığı'nca yayımlanan Türkiye Sağlık Bilgi Sistemi Eylem Planı'nı oluşturdu.
O dönemde Sağlık Bakanlığı ile beraber bir çalışma yürütmüştük. 2004 yılında bu
Eylem Planı büyük oranda
Hükümetimizin Acil Eylem Planı içerisine girmişti. Tıp Bilişimi Derneği
adına yürüttüğümüz çalışmaların birçoğu hayata geçirildi.”
dedi.
İlk Kongrelerini e-Sağlık ana temalı olarak gerçekleştirdiklerini anlatan
Özmen, sonraki yıllarda Sağlık Bilgi Teknolojileri, Mobilite, Karar Destek
Sistemleri gibi konuları ana
tema olarak belirlediklerini söyledi. Geçen yıl
Seyahatte Sağlık konulu Kongre'de Avrupa Tıp Bilişimi Dernekleriyle bir toplantı
yaptıklarını yurt dışından konukları misafir ettiklerini
söyledi.
Sağlık Bilişimi Çalışma Grubu, Radyoloji Grubu, Sağlık Kurumları Bilgi
İşlem Yöneticileri Grubu, Mesleki Çalışma Grubu gibi çok sayıda çalışma grupları
oluşturduklarını söyleyen Mustafa Özmen, “Sağlık Bilişimi Çalışma grubumuzun
hazırladığı Hastane Bilgi Sistemleri Alım Dokümanını geliştirme çalışmamızı
Sağlık Bakanlığı'na teslim ettik. Lütfettiler önemli bir kısmını göz önüne
alarak bir genelgeyle kullanıma sundular.” dedi.
İstanbul temsilciliğinin koordinatörlüğünde çok ilgi gören PACS
Sempozyumunu, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde Sağlık Bilişimi Eğitimi
Toplantısını, Ankara'da Gazi Üniversitesi'nde Tıp Eğitiminde Tıp Bilişimi
Çalıştayı'nı düzenlediklerini anlatan Özmen, Tıp Bilişimi Derneği olarak eğitim
bursu, yurt dışı kongre desteği gibi birçok destek sağladıklarından söz etti.
Prof. Dr. Mustafa Özmen, Tıp Bilişimi Derneği’nin faaliyetlerinin hızla
geliştiğini söyleyerek üye sayılarının da paralel olarak arttığını, 600'e
yaklaştığını ekledi.
Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ekrem Atbakan yaptığı açılış
konuşmasında “Değerli başkanımız çok hızlı bir şekilde güzel bir özet geçti. Aynı zamanda
ülkemizin tıp bilişimindeki seyrini de özetlemiş oldu. Burada tıp bilişimine
profesyonelce ilgi duyan kıymetli bir ekip olduğunu düşünüyorum. Bakanlık olarak
bir yandan tıp bilişimi ile ilgili hem Bakanlığı hem de ülkeyi ilgilendiren
projeleri yapmakla görevliyiz.
Diğer yandan bir takım düzenlemeleri, regülasyonları yapmak, mevzuatları
oluşturmak, konu ile ilgilenen herkesin rahat yürüyebileceği hatta koşabileceği
zeminler oluşturtmakla görevliyiz.
Sağlık hizmetinin bir parçası olduğunu düşündüğümüz tıp bilişimi de aynı
sağlık gibi hiçbir zaman sona ermeyecek bir süreç. O nedenle bu tür
organizasyonlarda hem formal programlarda hem de program dışı ortamlarda ne
kadar çok birbirimizle görüşebilirsek, ne kadar çok tartışabilirsek o kadar
faydalı olacağını düşünüyoruz.” dedi.
2010 yılında tıp bilişimi alanındaki önemli çalışmaları arasında İlaç
Takip Sistemi'nin bulunduğunu, zor bir süreç olmasına karşın yılda 1,5 Milyon
kutu ilacın satıldığı bir ülkede her bir kutu ilacın 24 Bin eczanede takibini
başardıklarını, Merkezi Hastane Randevu Projesi'nde 9 ilde pilot uygulama
başlattıklarını 2011 yılında tüm ülkeye yaygınlaştıracaklarını, Aile Hekimliği
çalışmalarının sürdüğünü söyledi.
Ekrem Atbakan “Kongre'nin programına baktığım zaman dolu dolu ve
tartışmaya açık bir süreç olduğunu görüyorum. Tüm katılımcılardan gerek
özelsektör gerek kamu sektörü katılımcılarından beklediğim açık yüreklilikle ve
aktif olarak bu programlara katılması. Çünkü büyük fotoğrafa baktığımızda ülke
olarak büyük projenin buzların altında kalan kısmını yapmışız ancak buzların
üstünü halletme noktasına gelmiş bulunuyoruz.
Uluslararası birçok ortamda görüyoruz ki kat ettiğimiz mesafe gerek
kamuda gerekse özel sektörde çok önemli bir mesafedir. Bundan sonraki süreçlerde
de hem bu tür uluslararası katılımlara açık organizasyonlara katılmamız,
kendimizi daha fazla temsil etmemiz gerektiğini düşünüyorum”
dedi.
Açılış konferansında Kongreye konuk konuşmacı olarak katılan Emprica
Communiacations Technology araştırmacılarından Karl A. Stroetmann,
“Interoperable eHealth is worth it: global benchmark cases, socioeconomic
benefits, success factors” konulu sunumunu gerçekleştirdi. Sağlıkta kalite ve
saydamlık unsurlarının güçlendirilmesi gerektiğinin, bunun içinde bilgi
teknolojilerinin niçin önemli olduğunu anlatan Stroetmann, sağlık hizmetinin
sunumunda odak noktanın hasta olması gerektiğinin altını çizerek hastaya daha
iyi ve hızlı hizmet sunmak için bilgi teknolojilerinden nasıl yararlanmak
gerektiğini anlattı.
Etkinlik boyunca paralel olarak düzenlenen farklı oturumlarda
gerçekleştirilen paneller ve sunulan bildirilerle kalite, performans ve
verimlilik ile ilgili olarak görüşler ve öneriler
tartışıldı.
Moderatörlüğünü Gazi Üniversitesi'nden Mehmet Kitapçı'nın yaptığı
“Kalite, Verimlilik ve Performans İçin Bilişim Teknolojileri” konulu panelde
kullanımı zor, süreci iyi belirlenmemiş ve eğitimleri iyi verilmemiş bir
projenin uygulanamayacağının altının çizildiği konuşmalarda, mobil yazılım ve
donanım şirketlerinin sağlık alanına özel çalışmalar yapması gerektiği de
vurgulandı. Sağlık alanındaki mobilitenin öneminin arttığı vurgulanırken,
sağlıkta kalite için sağlık hukuku desteğinin sağlanması gerektiği de
kaydedildi.
Akdeniz Üniversitesi'nden Prof. Dr. Osman Saka'nın sunduğu “Sağlık Bilgi
Sistemi; Paydaş Beklentileri” konulu sağlık sektörünün paydaşlarının
birbirlerinden ve sektörden beklentilerinin tartışıldığı panelde vatandaş adına
Akdeniz Böbrek Hastalıkları ve Organ Nakli Derneği'nin kurucusu Mehmet Şahan bir
konuşma yaptı. Sağlık Bakanlığı
İdari ve Mali İşler Daire Başkanı Dr. Ünal Hülür'ün de katıldığı panelde
Bakanlığın sağlık bilgi sistemi üreticilerinden beklentileri, mahremiyet
unsurunun, sistemlerin içine daha fazla oturtulması ve mevcut durum analizi
üzerinde görüşler bildirildi.
Avrupa ile paralel olarak Sağlık-NET, AHBS (Aile Hekimliği Bilgi
Sistemi), MHRS (Merkezi Hastane Randevu Sistemi), Temel Sağlık İstatistikleri
Modülü, Çekirdek Kaynak Yönetim Sistemi'ni e-Sağlık şemsiyesi altında
topladıklarını söyleyen Dr. Ünal Hülür, 40-50 kişilik bir ekiple Bakanlık
nezdinde bu çalışmaları sürdüklerini belirtti. Hülür, “e-Sağlık Sistemini yalnız
Bakanlık oluşturmadık. Sektörün, üniversitelerin çok önemli katkıları oldu.
Mutfak kısmında standartların oluşturulmasından mevzuat çalışmalarına kadar
birçok konuda birlikte davrandık. Mesela, Hastane Bilgi Yönetim Sistemi Çerçeve
Alım ilkeleri Dokümanı'nın güncellenmesinde Tıp Bilişimi Derneği'ni oluşturan
firmaların temsilcileri ile ortak çalışmalar yapıldı.” diye
konuştu.
Sağlık sektörunun büyüklüğü konusunda rakamlar veren Hülür, özellikle
Maliye Bakanlığı'ndan, KİK'ten ve SGK'dan beklentileri olduğunu, donanım yazılım
alımları için daha ayrı çalışmalar yaparak kendine has alım sistemi kurulmasını
beklediklerini, bunun sektör için bir ızdırap olduğunu kendilerini de olumsuz
yönde etkilediğini söyledi.
Bakanlıkların genel müdürlükleri ve daireleri için beklentilerini
sıralayan Hülür “Bir konu ile ilgili olarak çalışma başlatılmak isteniyorsa,
hastanelere bir genelge ile yazı gönderilir süre verilir. Ama bundan Bilgi İşlem
Dairesi’nin haberi yoktur. Süre yeterli midir. Altyapı uygun mudur?
düşünülmüyor. Bilgi işlemin 2 tane bilgisayar, 2-3 tane network ağı kurarak bunu
yapacağı düşünülüyor. Ama işin analiz süreci, bunların hayata geçirilmesi göz
önünde bulundurulduğunda bunlar o kadar kolay olmuyor” dedi. SGK, 1 ekim'de e-rapor'a geçeceğini ilan
ediyor, bununla ilgili olarak Sağlık Bakanlığı'mız, hastanelerimiz, HBYS
firmalarımızla apar topar toplantılar yapmaya başlıyoruz. Bunların düzgün
planlanması lazım. Bu anlamda bir karar alırken birbirimizden habersiz olmamamız
son derece önemli.” dedi. Üniversitelerden beklentiler konusunda, bilişim
sektöründe insan kaynağına büyük ihtiyaç olduğunu belirterek “üniversitelerde ve
ilgili bölümlerde mutlaka bilişimle ilgili dersler konulmalı, sağlık bilgi
sistemlerinin, halk sağlığı ile ilgili farkındalığın oluşturulması gerekir”
dedi.
Bilişim sektöründen özellikle fiyatlar konusunda beklentileri olduğunu
belirten Ünal Hülür “ HBYS firmalarımızınaynı büyüklükteki hastanelere
verdikleri fiyatlar bir hastanede farklı, diğer hastanede farklı. Gerçi burada
bizim yöneticilerimizin de payı var. Yaklaşık maliyeti doğru düzgün
belirlemeleri gerekiyor. İşin içinde ne var diye bakıyorsunuz. Birkaç tane
masaüstü bilgisayar. Yani bunlar haklı olarak Bakanlığın hastaneler için
ayırdığı bütçeyi sorgulamasını getiriyor. Biz Bakanlıkta bilgi işlem tarafı
olarak şu soruya maruz kalıyoruz; bilişim harcamaları neden artıyor? Tiyatral
gösteride de sunuldu 15 haneli uzun bir rakam satın aldık, işte lisansa bir sürü
para vermişiz ama ortada bir ürün yok. 15 haneli rakam almışız hayatımızda ne
değişti? Görülmek isteniyor” dedi.
Moderatörlüğünü Anadolu Sağlık Grubu'ndan Kemal Kaplan'ın yaptığı “Sağlık
Hizmeti Sunumunda Kalite ve IT” konulu panelde, sağlık alanındaki beklentilerin
maliyetleri düşürmesi yönünde olmadığının, verimliliği artırılması yönünde
olduğu vurgulandı.
Paralel yürüyen oturumlarda moderatörlüğünü Dokuz Eylül Üniversitesi'nden
Oğuz Dicle'nin yaptığı IHE paneline, Akdeniz Üniversitesi'nden Utku Şenol, IHE
Türkiye Başkan Yrd. Haluk Çelikel, Akdeniz
Üniversitesi'nden Hakan Gülkesen, IHE Avrupa'dan Gottfried Heider
katıldı.
Moderatörlüğünü Tıp Bilişimi Derneği'nden Cenk Tezcan'ın yaptığı “Mobil
Sağlık ve Çözümleri” konulu panelde University of Victoria'dan Michael
Bainbridge bir sunum gerçekleştirdi. ABD ve İngiltere'nin sağlık alanında çok
ileride olduğunun, Türkiye'nin birçok ülkeye göre daha iyi durumda olduğunun
altını çizen Bainbridge, Güney Afrika'da sağlık kayıtlarının tutulamaması
nedeniyle sağlıklı veriye ulaşılamadığını söyledi. Sağlık kayıtlarını uygun cihazlar ve
yöntemler seçilerek gerçekleştirilebileceğini belirten Bainbridge, mobil klinik
altyapısı için mobil donanımların sağlanması gerektiğini, yakın zamanda mobil
donanım ve yazılımların vazgeçilmez bir hal halini alacağını söyledi.
Panelde, Sisoft Sağlık Bilgi Sistemleri Basın Yayın Halkla İlişkiler
Müdürü Okan Küçükersan, iki hastanede pilot çalışması sona eren ve kullanıcı
sayısı hızla artan iPhone ve iPad uygulamaların dan örnekler sundu.
Panelde konuşan Cenk Tezcan, “Sağlıkta büyük bir tranformasyondan
bahsediyoruz. Bu kimisinin hoşuna gidiyor, kimisinin gitmiyor. Hastaneler
üzerine kurulu bir sağlık sisteminden söz ediyoruz. Tabii hastaneler dışında da
bir dolu sürecin konuşulduğu hastanın odakta olduğu ve hastanın da kendi tedavi
sürecine katkıda bulunduğu sorumluğunu alması gerektiği bir sağlık sektöründen
bahsediyoruz. Bunun içine de değişik firmalar giriyor. Bunlardan bir tanesi de
telefon firmaları. Bundan on yıl önce telefon firmaları sağlığa girecek desem
bana gülerdiniz herhalde. Bu alanda hakikaten ciddi şeyler yapılıyor. Akıllı
telefonlar yayılmaya başladı. 2015 yılında satılan her 100 telefondan 60'nın
akıllı telefon olacağı söyleniyor. Akıllı telefonun su ozelliği var; sağlığı
hastanenin dışarısına çıkardığımız zaman ne kadar ara bileşen olursa hastanın
onu kullanması zorlaşıyor. O yüzden uygulamalarımızı basitleştirmek
zorundayız.
Akıllı telefonları bir çoğumuz kullanıyoruz. Akıllı telefonla nerede
olduğunuzu görebiliyorsunuz. Doktora gidip-gitmeyeceğinizi görebiliyorsunuz.
Doktorunuz EKG’nizi uzaktan görebiliyor. Bazı akıllı telefonların üzerinde
steteskop var. Kalbinizin üzerine koyup sesi kaydediyorsunuz. Maille doktorunuza
gönderebiliyorsunuz. Doktorunuzun bilgisayarında EKG şeklinde görüntüleniyor.
Herhangi bir müziği dinletiyorsunuz 3 sn içinde şarkın ve şarkıcının adını size
söylüyor. Düşünebiliyor musunuz böyle bir veri tabanının tıpta kullanıldığını? O
bakımdan kesinlikle küçümsemememiz lazım.
Önümüzdeki 3-5 yıl içinde mobilitenin hayatımızı daha da
kolaylaştıracağını söyleyen Tezcan, standlarda mobil uygulamaların tanıtıldığını
belirtti.
“Sağlık Bilgi Sistemi Edinme, e-İhale” konulu panelin moderatörlüğünü KİK
Başkanı Hasan Gül yaptı. Kamu İhale Kurumu'ndan uzmanların ve özel sektör
temsilcilerinin bulunduğu panelde, kamu sağlık kurumlarında teknoloji
alımlarının fiyat odaklı olarak yapılmasının yanlışlığı ortaya kondu. Bu
yanlışlığın önlenebilmesi için fiyat dışı unsurların da yer aldığı bir puanlama
sisteminin oluşturulması istendi. KİK tarafından hazırlanan EKAP (Elektoronik
Kamu Satınalma Platformu) ile ilgili olarak ayrıntılı sunumların yapıldığı
panelde, konuşan KİK Başkanı Hasan Gül ”Biz HBYS'yi bir veri bankası olarak
değerlendirmiştik. Ancak buradaki sunumlarda, HBYS' nin veri toplama ve
saklamanın ötesinde hastanın teşhisinde, tedavisinde, izlenmesinde,
hastalıkların önlenmesinde çok geniş bir alana yayılmış olduğunu gördük. Bu
alandaki hizmetin tanımlanması, alımların tanımlanması, ihalesi, kullanılması ve
bunun sürekliliği zor bir konu.” dedi.
|