AHEF’in misyonunda; Aile Hekimleri Dernekleri’ni biraraya getirmek, ulusal ve uluslararası platformlarda aile hekimliği disiplininin ilerlemesine katkıda bulunmak, ulusal ve uluslararası platformlarda Aile Hekimleri Dernekleri’nin temsilini sağlamak, aile hekimlerinin özlük haklarının, şeref ve haysiyetlerinin korunmasını ve geliştirilmesini sağlamak, aile hekimlerinin eğitim gereksinimlerinin sağlanması, bunun için bilimsel çalışmaların yapılması, aile hekimliği ile ilgili ulusal ve uluslar arası örgütlerle iş birliği yapılması, aile hekimlerinin idari ve hukuki düzenlemelerinin çağdaş düzeye getirilmesini ve geliştirilmesini sağlamak gibi maddeler yer alıyor. AHEF çok genç bir federasyon olmasına karşın çok büyük pojelere şimdiden adım atmış durumda. Daha ayrıntlı bilgi almak için AHEF Başkanı Dr. Hasan Erydın ile görüştük.

-AHEF nasıl bir ihtiyaçtan doğdu ve bugün için AHEF’e üye kaç tane İlin aile hekimleri derneği var?

            15 eylül 2005 yılında Düzce’de aile hekimliği sürecinin başlamasıyla sorunlar artmaya başladı. Sorunların çözüm noktasında aile hekimlerinin ulaşabileceği bir destek olgusunun olmayışı onları yeni bir yapılanmaya,  yeni bir örgütlenmeye itti. Bu örgütlenmeler İl dernekleri olarak ortaya çıktı. Tabi aile hekimleri dernekleri illerinde büyük sorunlarla uğraştılar. Bır kısmı bu sorunları çözümlerken, bir kısmı çözümleyemedi. Sorunları bütün olarak çözmek için çalışmanın İl bazında değil ulusal bazda yürütülmesi gerekiyordu.

            2008 yılında aile hekimliği uygulaması olan 8 İl biraraya gelerek AHEF'in kurulmasına neden oldu. Kuruluş ile birlikte ülke çapında bir hareketlenme başladı. 8 İlde başlattığımız serüvenimize bugün için 40'ı aşan üyemizle devam ediyoruz. Tüm aile hekimleri içinde yüzde hesabı yapacak olursak %50 aile hekimini kapsayacak durumdayız. İl aile hekimleri derneklerinin başvuruları devam ediyor ve 81 İlin aile hekimliği derneğini kapsamak istiyoruz.

İkinci olarak Turkcell-Sisoft-AHEF birlikteliğinden, bu projenin hedeflerinden söz eder misiniz?

            Bu birliktelikle neleri hayal ediyorsunuz?

            Turkcell-Sisoft-AHEF olarak yaklaşık 6 ay önce biraraya geldik. Turkcell-Sisoft çözüm ortaklığı temelinde projeler yürütüyordu. Aslında proje çok iyi kurgulanmış iki teknolojik ortak yan yana çalışmalar yapmışlardı. Biz de AHEF olarak bu anlamlı çabaya danışmanlık desteği sağlayıp, ortak akılla proje oluşturmak üzere çalışmalarımızı başlattık. Amacımız, ilk önce aile hekimlerinin mesleki hayatlarını kolaylaştıracak projeleri üretmekti. Bu temelde planlamalarımızı yaptık. Elbette sadece mesleki yönü değil, işin sosyal sorumluluk tarafını da planladık. Çok yakında hayata geçireceğiz.

            Çözüm ortaklarımızla birlikte hizmet alanlarımızı düşündük ve hastalarımızın hayatlarını da kolaylaştıran çözümler ürettik. Aile hekimlerinin hayatında önemli bir yer tutan aile hekimliği bilgi sistemi üzerinde çalışmalar yürüttük. Aile Hekimliği bilgi sistemimizi hekimlerimizin temel ihtiyaçlarının tamamını karşılayacak ve daha ötesinde kolaylıklar sağlayacak bir yapı haline getirmek için çalıştık. Yazılımımıza bünyemizden bir danışman ekibi sürekli destek sağlayarak mevzuat uygunluğu, kullanım kolaylığı, pratik deneyim,  vb konularında katkı sağladılar.

            Çözüm ortaklarımızla birlikte aile hekimlerimize mobiliteyi sunduk. Yazılımımız sayesinde aile hekimlerimiz özgürleştiler. Web tabanlı bilgi sistemimiz sayesinde bulundukları yerden hastalarının bilgilerine ulaştılar. Aile Hekimliği Bilgi Sistemimizi flash disk ile kullanılabilecek hale getirdik. Böylelikle gittikleri her yerden eksik işlemlerini tamamlayabildiler. Masalarındaki bilgisayarlarına bağlı kalmadan hastalarını sorgulayıp, işlemlerini yapabildiler.

            Turkcell-Sisoft-AHEF işbirliği ile; kurumsal anlamda aile hekimlerinin özellikle idari süreçlerde yardımı olur düşüncesiyle bazı iş birlikleri oluşturduk. Aile hekimlerimizin sürekli eğitimlerine katkı sağlamak için eğitim çalışmalarımıza önem verdik. Turkcell’in Wap Portalı içinde yer alan video, sözlük, text vb içeriklerle sağladığı desteğe ek olarak, periyodik olarak çeşitli illerde yaptığımız toplantılarda eğitim programlarımızın içeriğini zenginleştirdik.

-Türkiye’deki Aile Hekimliği Uygulaması ile başka ülkelerdeki uygulamaları karşılaştırabilir misiniz?  Türkiye’deki Aile Hekimliğinin sorunları nelerdir?

             Gelişmiş ülkelerde ne iş yaparsanız yapın görev tanımı mutlaka yapılmıştır. Bizdeki uygulamada net görev tanımı ne yazık ki yok. Görev tanımı yapılmadığı için eksik kalan, aksayan her iş sağlık idarecileri tarafından çözülmeye çalışılıyor. Dolayısıyla, aile hekimliğinin temel ilkelerinde problem oluyor.

            Gelişmiş ülkelerde aile hekimlerine düşen kişi sayısı 2000-2500 iken bizde ortama 3500-4000'in üzerinde olan yerler var. Aile hekimi bu kadar bireye bakarsa bu uygulma çok başarılı ve sağlıklı yürüyemez.

            Aile hekimliği koruyucu hekimlik üzerine kurulmuştur, önceliği budur. Polikinlik hizmeti, gebe takibi, aşı takibi, bebek takibi, nöbet ve diğer elektronik hasta takiplerini de düşünecek olursak aile hekimlerinin üstünde gerçekten çok büyük bir yük var. Bütün bunlara esnek mesai gibi aile hekimliğinin ruhuna ters uygulamaları da getirirseniz insanları bir kere aile hekimlerinden soğutmuş olursunuz. Zira, birey ASM’ye geldiğinde kendi hekimini görmek ister esnek mesai kavramıyla ASM’de başka birisini görecek olursa aile hekimliğinin felsefesine ters bir durum ortaya çıkacaktır.