Sağlık ve Bilişimde Objektif Haber

  English

Bereketli Topraklar Üzerinde Bir Açık hava Müzesi BEYPAZARI

Hanları, tarihi konakları, el sanatları ve yaz aylarında dolup taşan mesire yeri İnözü Vadisi ile yerliyabancı turistlerin gözdesi olan Beypazarı, kalkınma modeliyle dünyaya örnek gösteriliyor. Beypazarı, Ankara'nın yanı başında, tarihi dokusu, yerel tatları ve eşsiz doğa güzellikleri ile dikkat çekiyor. ilçe 1999 yılından beri hızlı bir kalkınma atılımının içine girmiş. Tarihi konaklarıyla, dünya çapında ün kazanan Beypazarı 8 yıl içinde turizm zaferi kazanmış; 2007 yılında 300 bin turistten 20 milyon YTL gelir elde eden ilçe, 2008 yılında 1 milyon turisti ağırlamayı hedefliyor. Göç vermeyen, nüfusunun hızla arttığı ve işsizliğin neredeyse yok olduğu, 3000'i aşkın ahşap evleri 2000 yıllık çarşısı ve otantikliğini yitirmemiş dokusuyla, tarihi ticaret geçidi "İpek Yolu" üzerinde bir açık hava müzesi.

 

Tüm insanlığın mirası, tarihin emanetine ihanet etmeyen, geleneklerden kopmadan da çağdaşlığı yaşayan, eskici olmadan, eskiyi yaşamayı seven, eski yaşamları koruyarak modernleşmenin bir biçimini sergileyen Beypazarı halkı, çarpık yapılaşmanın ve zenginlik hırsıyla tarihi dokunun tahrip edilmesinin önüne geçmiş.

           

İlçedeki 3500 konaktan 550'si restore edilmiş. Beypazarı konakları iki yada üç katlı, cumbalı, iskeleti ahşap, dışı ise tatlı kireç denilen bir malzeme ile sıvanarak yapılıyor. Konakların en üstünde "Guşgana" denilen bir çatı katı bulunuyor.

           

Organik tarımla üretilen ürünlerin hızla yaygınlaştığı Beypazarı'nda hormonsuz tarımın yaygınlaştırılması hedefleniyor. İstanbul ve Ankara gibi illerin domates, ıspanak, salatalık, marul, biber ve havuç ihtiyacının karşılandığı (Türkiye'deki havuç üretiminin yüzde altmışı) Beypazarı'nda nüfusun yüzde yetmişi tarımla uğraşıyor.

           

Evliya Çelebi Seyahatnamesinde, haftada birgün kıymetli eşyaların, sergilendiği güzel süslü bir pazarın kurulduğundan ve burada 10 bin insanın toplandığından sözediyor. Beypazarı (Beğ Bazarı) adının buradan geldiği sanılıyor.

           

2000 yıllık çarşısında demirci, bakırcı, yorgancı, gibi yok olmaya yüz tutmuş, birçok el sanatı varlığını sürdürüyor. El sanatları arasında dövme tekniği ile işlenen bakır eşyalar (güğüm, tencere, tava, kazan vb), pamuk ipliği, suni ipek ve yün ipliği kullanılarak yapılan dokumacılık ve el işçiliği sırma işlemeciliği yanında, inceldikçe değeri artan ve güzelleşen el işçiliği ile yapılan Telkari (ince telden takı süslemeciliği) incelik ve zerafeti sunuyor. Sabır, el emeği, göz nuru ve sevgi ile bezenen, alınteriyle yoğrulmuş tarihe ışık tutan hünerli ellerin şekillendirdiği takılar incelik ve zerafetin hükmünü yaşatıyor.

           

Beypazarı'nda tarihi güzellikler doğa güzellikleri ile bütünleşiyor; Beypazarı çevresi yaban hayvanlarına önemli sığınaklar oluşturuyor; Sarıçam, karaçam ve köknar ormanları içindeki Eğriova yaylası'nda her an geyik ve tavşan başta olmak üzere yaban hayvanları doğaseverleri selamlıyor. Nallıhan Kuşcenneti 168 kuş türüne ve birçok endemik bitkiye ev sahipliği yapıyor. Nesli tükenme tehlikesi olan Anadolu Vaşağının, 50-200 çift kaldığı sanılan yırtıcı karaakbabaların, susamurlarının bu ormanlarda yaşadığı biliniyor. Nesli tükendiği sanılan (İşletim sistemi PARDUS’a adını veren) Anadolu parsı da son olarak 1974 de görülmüş.

           

İnözü Çayı'nın heykeltraşlığında, her iki tarafı balık sırtı şeklinde dik kayalardan oluşan yemyeşil İnözü Vadisi doğa ile içiçe bulunmaz bir mekan sunuyor. Karaleylek, bıyıklı doğan, ve kuzgunun yaşadığı  İnözü Vadisi'ndeki bağ evleri turistik tesis olarak hizmet veriyor.

           

Tarihi konaklarda tadılan, Anadolu'nun damak tadını barındıran yöresel yemeklerinin patentleri dahi alınmış. El yapımı tarhana çorbası, taş fırınlarda pişirilerek özel güveç kaplarda sunulan etli güveci, Akpüskül üzümünün narin yapraklarından parmak kalınlığında sarılan etli dolması, 80 kat olmasına karşın 5 cm kalınlığında, yufkadan yapılan baklavası, un, süt, kaymak, yağ ve şeker karıştırılarak yapılan yöresel tatlısı Höşmelim,  yufka ve cevizle yapılan, yağda kızartılan Perçem tatlısı, bağlarda yetiştirilen üzümler ile cevizin mükemmel karışımından yapılan, üzüm suyuna su ve şeker katmadan yapılan Cevizli sucuk, Beypazarı havucundan  yapılan Havuç lokumu eşsiz tatlar sunuyor.

           

Maden suyuyla da ünlü Beypazarı'nda dünyanın ikinci büyük trona madeni (soda külü) rezervi bulunuyor. Trona madeni, camdan deterjan üretimine, kağıt üretiminden baca gazı desülfizasyonuna kadar birçok alanda kullanılıyor.