Merhaba,

            Çözüm'ü 1987 yılında Sivas'ta kurduğumuzda, bilgisayar yazılım talebi bir yana, bilgisayar donanım talebi bile yok denecek kadar azdı. Bu dönemde ülkemizde yazılımla uğraşan Ar-Ge firması da yok gibiydi. Yazılıma para ödeme düşüncesi içinde olabilecek bir müşteri kitlesi henüz oluşmamıştı. Çok az insanın kullanma lüksünü elde ettiği bilgisayarlarda kopya yazılımlar kullanılıyordu. Daha doğrusu, o günkü ülkemiz konjonktürü, yazılımı henüz bir meta olarak görmüyordu.

            Biz de o yıllarda geliştirmeye başlamıştık yazılımlarımızı. DOS tabanlı yazılımların ilki olan Çözüm Eczane ve İlaç Takip 1988 yılında, o tarihte Başhekim olan Op. Dr. Ahmet ÜSTÜN'ün talebi üzerine SSK Tokat Hastanesi için hazırlanmış, o günlerde yaygın olarak tanınan BASIC dili kullanılmıştı. Veri saklama ve kapasite sorunları yüzünden çok kısa süre içinde kodlar dBase kullanılarak yeniden yazılmıştı. Kısa bir süre sonra, tek makine ile yapılan bu işlemin ana makine kullanılarak birden fazla terminal ile yapılması istendiğinde ise, dBase'in bu işlem için pahalı olması nedeni ile Clipper Summer 87 kullanılmaya karar verilmişti.

            İlk Hastane Otomasyonumuzu 1991 yılında yine aynı hastanede başlattığımızda, bir şeyin ilki olmanın haklı gururunu yaşıyorduk. 1997 Yılına kadar DOS tabanlı üretilen yazılımların yerini, bu yıldan itibaren Windows tabanlı ve Oracle altında çalışan yazılımlar almıştı.

Her adımı rakipler ile yarışı içeren, ayakta kalmak endişesi ile en iyi olma kaygısı ikilemi içinde gelgitlerden oluşan bu süreç, daha kaliteli ve güvenli yazılımlar, daha güçlü bir yönetim yapısı ile sektörün en iyisi olma iddiamızı pekiştirdi. Uzmanlık kavramının 20 yıl içinde nasıl oluştuğunu hem bize hem de kullanıcı kitlemize kanıtladı.

            Emeğimizi başarıyla birleştirdiğimiz bu günkü noktada, sağlık bilişim pazarının hareketli ve özellikle son 2-3 yıldır gelir getiren bir yapıya girmesi, bu sektöre yönelik iştahların kabarmasına neden oldu. Sektörde uzmanlığı bulunmayan firmaların sektöre girme çabası evvelden beri süregelmiş olmasına karşın, son olarak markalaşmış ve güçlü finans yapıları ile bu büyük firmalar, tecrübeli orta ölçekli firmaları kendi bünyelerine dahil ederek piyasada yer almaya başladılar. Bunun iyi bir gidiş olduğunu söylemek zordur. Birden bire sektörde bir firmaya akan güçlü bir sermaye, rekabet ortamını yok edebilecektir.

            Ben kendi adıma böyle bir durumun sektörümüz için hayırlı olacağına inanmıyor, dahası rekabeti ortadan kaldıracağını ve sektör dengelerini alt üst edeceğini biliyorum. Bu konuda, hem devletin rekabet ile ilgili kurumlarının gerekli önlemleri alacağına, hem de belirli bir büyüklüğe erişmiş ve piyasaya önceki oluşturdukları isimleri ile yer almak isteyen bu firmaların daha duyarlı olacaklarına, güçlerini daha dengeli kullanacaklarına, daha iyi yazılım üreterek rekabeti artıracaklarına inanıyorum.